Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı eseri beni başta zorladığı için biraz ön yargı ile başladım esere . Özellikle Ankara ile başlaması daha da bir olumsuz etki oluşturdu bende. çünkü Ankara bizim için babam ve o zor hastalık/ hastane günleri demekti. sonrasında Erzurum yollarına düştük. sanki elimizde bir tuval var ve bizler o güzel şehri kelimelerin verdiği renk tonlarıyla resimliyoruz. Konya'ya geldiğimizde ise resmi bırakıp atlarımızla bindik Selçuklunun koşturduğu ovalarda koşturduk. Ovalardan Yeşil Bursa'ya geçtik. Emir Sultanın eteklerinde manevi bir sorguya daldık. Düşündük, tefekkür ettik. ve en son Binbir Gece Masalları gibi bir şehir olan çeşit çeşit insanı yapısı evleri ağaçlarıyla İstanbul'a geldik. Camileri, çeşmeleri, yalıları, mezarlıkları... dolaşırken nerden nasıl buraya geldim diye bakıyorsun satırlardan gerilere doğru. Ve kendini bir anda IV. Muratın hayatının içinde bulmuşsun, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın arkadaşlarıyla buluştuğu kahve köşesinde onları dinlerken. Zamanda yolculuğun olduğunu bu kitapla anladım. Hernekadar bazen satırlar beni üniversite sınavına götürse de.. Sanki sınavda PARAGRAF sorusu çözüyorum :)

Beş ŞehirAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201911,6bin okunma

·

3 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zehra çelebi