Usül Olmadan Esas Olmaz
Değerli 1 K Dostları..!
Öncelikle selam eder, tekrardan Ramazan-ı şerifleriniz hayr olsun derim.
Muhabbet etmek istedim güne dair, hayata dair,usüle dair:)
Öncelikle Fatih Sultan Mehmet Han’ın bir sözüyle başlamak istiyorum;
‘’İnsanlara: ”Dinin nedir? Namaz kılıyor musun? Oruç tutuyor musun?" gibi Allah’ın soracağı soruları sormayın!
··
41 görüntüleme
Salih Hocam kaleminize sağlık. Usûl, üslûp, edep konusunda daha fazla yazmak gerek galiba. Çünkü bugünlerde, "İstediğim gibi eleştiririm ama eleştirilmem. Beni eleştirmeye kalkana da terbiyesizce cevaplar veririm, alay ederim" şeklinde yorumlayabileceğimiz yazılar, incelemeler görüyorum. Ayrıca bu uygunsuz üslûp pohpohlanıyor. Kişi enaniyetinin tavan yaptığının farkında değil. Pohpohlayanlar yanlış bir tarzı alkışladığının farkında değil. Söylenen doğru bile olsa söyleme tarzı çok önemli. Buna üzülen kişiler de daha fazla prim yapmasın diye sessiz kalıyor. Yazınızı görünce keşke dedim, keşke herkes okusa ve anlasa... Hayırlı Ramazanlar...
Bugün öğrendiğim, çok anlamlı bulduğum, asrı saadetten bir hadiseyi bu vesileyle paylaşmak isterim Salih Hocam.
Esma binti Ebubekir (r.anha)' nın annesi Kuteyle iman etmemişti.Bir gün Kuteyle Medine'ye geldi ve kızını görmek istedi.Hz.Esma'nın evine kabul etmekle ilgili tereddütleri vardı.Hz.Ayşe validemize koştu ve durumu izah etti.Resulullah (s.a.s) Efendimiz'e danışmasını istedi. "Annem bana hediyeler getirmiş ve onu misafir edersem ikramlarda bulunmalıyım.Nasıl davranmalıyım?" diye sordu.
Resulullah (s.a.s) Efendimiz, Hz.Aişe validemizle haber gönderdi ve şöyle dedi.
"Söyle Esma annesini eve alsın, onu misafir etsin, getirdiği bütün hediyeleri de kabul etsin"
Hz. Esma ( r.anha), annesini misafir etti, hasret giderdiler ve hediyelerini kabul etti.
Bu hadise üzerine Allah'u Tealâ Mümtehine Sûresi, 8. Ayet-i Kerime'yi indirdi;
"Allah, din uğrunda sizinle savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara karşı adil davranmanızı yasak kılmaz; doğrusu Allah adil olanları sever."
Rabbim her halimizi, rızasına lâyık eylesin.
Tefekkürünüze bizleri de ortak ettiniz, Rabbim razı olsun.
Ve aleyküm selam hocam.
Asr Suresi 2. Ayet/30. Cüz
اِنَّ الْاِنْسَانَ لَف۪ي خُسْرٍۙ
İnsan gerçekten ziyandadır.
Bu ayetin tecelli etmediği insan yoktur muhtemelen...
"insan'da yok ise edep, neylesin medrese mektep."
İnsanız şaşarız ,beşeriz.
Herşey bizim için aynıyla ve zıddıyla.
Usül her zaman ve her alanda önemli. Yazınıza katılmamak mümkün değil. Bu mecralarda beni de zaman zaman usulsüzlüğe ve hatta sert bir şekilde eleştiri yapmaya sürükleyen paylaşımların varlığı görmezden gelinmeyecek kadar çok maalesef. İnsanımız öyle bir hale geldi ki saygısızlığı esas alarak her sözü sarf etmeyi hak biliyor kendine... Hâl böyle olunca sabır göstermek ve sabırla yol almak çoğu zaman imkansız oluyor. Ve yine insanımızın genelleme yapmaya olan meyilli bir çok şeyi görmezden gelmeye sürüklüyor. Her ne kadar hatalı olduğumu bilsem de bu tarz insanlara karşı şu niyetle savunma yapmayı tercih ediyorum. Saygı göstermekten habersiz olanlara saygı gösterme... Tabi ki söylenecek çok şey var.
Bakara Suresi 272. Ayet/3. Cüz
لَيْسَ عَلَيْكَ هُدٰيهُمْ وَلٰكِنَّ اللّٰهَ يَهْد۪ي مَنْ يَشَٓاءُۜ وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ خَيْرٍ فَلِاَنْفُسِكُمْۜ وَمَا تُنْفِقُونَ اِلَّا ابْتِغَٓاءَ وَجْهِ اللّٰهِۜ وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ خَيْرٍ يُوَفَّ اِلَيْكُمْ وَاَنْتُمْ لَا تُظْلَمُونَ
Onları doğru yola iletmek senin üzerine borç değildir, fakat Allah dilediğini doğru yola iletir. Hayır için yaptığınız her harcama kendiniz içindir. Verdiklerinizi ancak Allah rızâsı için verirsiniz. Hayır için yaptığınız her harcamanın karşılığını da hiçbir haksızlığa uğramaksızın tam olarak alacaksınız.
Hayırlı Ramazanlar.
Ve Aleykümselam Salih Hocam konu hakkında,güzel yerlere değinmişsiniz, Meal okumalarımda dikkat ederek okumaya çabalıyorum,tefsir okuyorum gerekirse,ayeti anlamak için çaba gösteriyorum kimseyi yargılamak bana düşmez ama bazı kimseleri yargılayıcı tavırları insanı üzüyor gerçekten. Yanlış olduğunda gerekirse danışırım. Bir hatamız olabilir, yapıcı eleştiri yerine yıkıcı eleştiri de bulunuyor. Ya eleştiri yapmayı bilmiyoruz ya da eleştirirken hata yapıyoruz tabii ki insanız hatamız olabilir,ama genelde bakıyorum Kur'an'ı Kerim okumadan,araştırmadan direk yoruma gidiliyor ve çok biliniyormuş gibi de insanı yargılıyorlar.Bir şeyi yargılarken on kere düşünmek gerekiyor. Sosyal platformun en kötü yanı tanımadığınız insanlar hakkında ahkam kesmek. Allah razı olsun hocam. İnşallah peygamber efendimizi dustür edinelim. :)
Aleyküm selam 😊
Amin, bilmukabele Salih Bey, sizi de İnşallah 💐🦋🌼😊
Allah razı Olsun. İyi ve güzel insanlardan olun ebedi, yolunuz iyi ve güzel insanlara götürsün sizi, iyi ve güzel zamanlarda yaşayın...
Rabbimizin Koruduğu, Sevdiği, Sevdiklerine Sevdirdiği, imtihanını kolay-mükafatını hazine, Kaderini güzel ve iyi Eylediği, İzzet-İkramıyla incelikle muamele Eylediği Bahtiyar Kullarından olasınız İnşallah Salih Bey kardeşim 💐🦋🌼😊
Amin ya Rabbim!
Amin ya Rabbim!
Amin ya Rabbim!
Amin ya Rabbim! 😊
İnsanlar sosyal platformlarda birbirini tanımayınca istediğini söyleyebileceğini düşünüyor herhalde ıspat noktasında haklısınız.
Daha doğrusu sosyal medya bir nev'i maskenin altındaki insanların yansıması, gerçek kişiliklerin satırlara yansıması derim...
Haklısınız hocam çağımızın hatalığı yargısız infaz desek abartmış olmayız inşAllah insanlar anlamadan dinlemeden yargılıyorlar ne yazık ki aynı durumu daha dün ben yaşadım kitapta bulunan bi alıntı yüzünden. Öte yandan Ramazan ayını bazı kimseler yanlış değerlendiriyor üniversitede dersime giren ve ona göre saygısızlık yaptığımı amfinin önünde rencide ettiğimi düşünüp defalarca dersinden bırakan hocamın milli bayramları alaya alıp dini bayramları şeker ve et yeme bayramı olarak değerlendiren hocam gibi insanlar da Ramazan ayını yalnızca oruç tutmak ve namaz kılmaktan ibaret sanıyorlar ne acı. Ramazan ayı "Takva" ayıdır.
Nazlı hocam uzun zamandır bu sitedeyim ve benzer paylaşımlarından dolayı sizin yaşadıklarınızı ben de yaşadım..
Bir nev'i düşünce özgürlüğü adı altında hakaret etmek ya da bu psikolojik bir vakıa derim.
Emin olun burada bu şekilde tavır takınan gerçek hayatta özgüven eksikliği yaşayan ya da kendisini sosyal alemde ispatlamaya çalışan güruhtur derim...
Alay eden hocanıza gelince ya da bahsi geçen mesele babında muhatap kitle hakkında yine de dua edelim;
RABBİM ıslah eyleye..
Ve bir hocamızn ettiği çok güzel bir dua;
RABBİM bizleri -insan-eyleye...
Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Uyuşun, ihtilafa düşmeyin. insanlara yumuşak davranın, şiddet göstermeyin. hadisi gibi birçok hadis ile islamın sevgi ve hoşgörü temelli bir din olduğunu ve belki de çoğu hadiseye bu çerçeveden bakıp değerlendirmek gerektiğini anlayabiliriz.
Efendimizin(sav) Allah hakkı olduğunda mübarek alnındaki damarlarının belirecek kadar sinirlenmesi, muhatabı ile ilgili bir durum olsa gerektir. Asr-ı Saadette Efendimizin(sav) hem kafirlere hem Ehl-i Kitaba hem de ashabına yaklaşımını tek kelime ile özetlersek, O "şefkat peygamberi" idi diyebiliriz. Bazı hususi davranış ve uygulamaları tamamen kişisel( karşı tarafın hainliği ile alakalı) bir durumdur.
Tek bir örnek, İfk hadisesi gibi kimsenin normal bir davranış göstermesinin mümkün olmadığı bir hadisedeki duruşu ve tavrı bize belki de hiçbir zaman ulaşamayacağımız bir Nebevi uslubu ahlak örneğidir.
Son söz olarak doğru yerde doğru tavrı göstermek ve Kuran ve Hadis referanslarını doğru yerde kullanmak belki de hikmet ehli olmanın bir tezahürüdür. Dolayısıyla müslümanların son zamanlarda en çok ihtiyacı olduğunu düşündüğüm ve Allah'tan isteyecekleri bir dua olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca insanların mizaclarının etkisi ile olaylara farklı tonlarda tepki vermelerininde normal olabileceğini yine bu durumun da çok belirgin örnek olarak Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer gibi İslam'ın en önemli iki siması ile verebiliriz. Biri tabiri caizse yumuşaklığı diğeri sertliği temsil ediyorlar. Hatta Efendimiz'in (sav) Hz. İbrahim ve Hz. İsa ile Hz. Nuh ve Hz. Musa örnekleri ile bu iki güzide Ashabını onurlandırması. Velev ki kendisinin de dedesi Hz. İbrahim'in mizacına benzediğini belirtmesi de hatırlanabilir.
Bir başka zaviyeden meleklerden Hz. Cebrail ve Hz. Mikail' in de bu ayrımdan nasiplendiğini anlayabiliriz ve gidenlerinde çok yakından hissettikleri gibi Mekke'de Celal sıfatının tecelli edip Medine'de ise Cemal sıfatının tecelli etmesi.
Yeter ki mizacımızı yansıtırken halis niyetten ve uslubumuzun sadece bize değil mensup olduğumuz dinin temsilcilerine hatta dinin kendisine vereceği zararıda hesaba katmak gerekir.
Herkese saygı selamlar.
Hayırlı ramazanlar.
Bu yorum görüntülenemiyor
İhtimal dahilinde.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.