Gönderi

"Alacakaranlıkta, yatağımdan çıkmadan, uzanmış durumda, öylece kaldım; bedenim dayanılmaz bir korku içindeydi, ruhum da bunalmıştı; hiçbir şey olmayacağını, hiçbir zaman hiçbir şeyin değişmeyeceğini, hiçbir zaman hiçbir şeyin meydana gelmeyeceğini ve hiçbir tasarıdan hiçbir sonuç çıkmayacağını düşündükçe her yanım kasılıyordu. Söz konusu olan hiçlik korkusuydu, boşluk karşısında panikti, varolmayış karşısında kaygıydı, gerçekdışılık karşısında gerilemeydi; içimdeki kopma, bozgun, dağılma karşısında bütün hücrelerimin attığı biyolojik bir çığlıktı; utanç verici bir yetersizlik, küçüklük korkusu; dağılma, parçalanma korkusu; içimde duyduğum, dışarıdan da tehdit eden, şiddet karşısında ürküntüydü; en kötüsü de her zaman üstümde, bana yapışmış, bütün hücrelerime bağlanmış durumdaki bir alaya almayı, alay bilinci gibi bir şeyi, bedenimin ve ruhumun bütün parçalarından yayılan, içimden gelen bir alayı duymamdı." Witold Gombrowicz, <Ferdydurke>
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.