Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitabı okuyana kadar hiç Nikolay Vasilyeviç Gogol eseri okumamıştım. Açıkçası Dostoyevski'nin kalemine hayran bir okur olarak kendimi Gogol okumamış olma konusunda eksik de hissetmiyordum. Fakat Gogol'u okumaya başladıktan sonra kafamda onlarca soru işareti oluşmaya başladı. Acaba yıllardır kafamdaki o büyük tahta oturmuş olan Dostoyevski'nin tahtı sallanmaya mı başladı? Gogol, Dostoyevski'yi kafamdaki tahtından indirebilir mi, bilmiyorum; ama büyük bir şiddetle tahtını sarsacak gibi görünüyor. Yine de erken konuşmak istemiyorum. Çünkü henüz 1 adet Gogol kitabı okudum. Önümüzdeki günlerde 3 kitabını daha okuyarak bu konuda değerlendirme yapmak için kendimi daha yetkin bir hale getireceğim. Bakalım önümüzdeki günlerde Rus yazarlardan hangisi benim için ilk sırada yer alacak... Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarının yayımlamış olduğu bu kitap, Gogol'un 6 öyküsünden oluşmakta. Öykülerin isimleri: Neva Bulvarı, Burun, Portre, Palto, Bir Delinin Anı Defteri ve Fayton... Öyküleri tek tek yorumlama yoluna gitmeyeceğim. Merak edenler, öykülere ilişkin değerlendirmeleri gerek bu siteden gerekse başka yerlerden kolayca bulabilir. Kısaca yorum yapmam gerekirse, Fayton öyküsü hariç diğer 5 öyküyü de muazzam buldum. Okurken daha önce okuduğum birçok kitabın, izlediğim birçok filmin, "klasik" olarak adlandırılan birçok kitabın bu öykülerden faydalandığını gördüm. Özellikle bu durum beni oldukça etkiledi ve Dostoyevski'nin neden, "Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık," dediğini daha iyi anladım. Sonra kafamda bir soru işareti daha oluştu: Acaba Dostoyevski "hepimiz" derken, sadece Rus yazarları mı kastetti, yoksa evrensel bir tespit mi yaptı? Gogol'un beni en çok etkileyen yönü, nefis betimlemeleriydi. Biliyorum, özellikle son dönem okurları uzun betimlemeler içerisinde boğulmak istemiyor. Kitapları birer "hap" gibi görüyor ve verilmek istenen mesajı hemen alıp başka ufuklara yelken açmak istiyor. Bu konuda onları eleştirmiyorum. Sonuçta arz-talep meselesi tamamen. Eğer öyle bir okursanız Gogol'dan uzak durun. Size vereceği hiçbir şey yok. Fakat benim gibi, doyurucu betimlemeleri seviyorsanız, sadece bir cümlenin kuruluş biçimine hayranlıkla bakıp cümlenin içerisindeki kelimelerin duruşu size mutluluk veriyorsa, Gogol'u mutlaka okumalısınız. Ben böyle bir betimleme yeteneği (sanırım) görmedim... Gogol, betimleme yeteneğinin yanında, eleştirel bakış açısı ve espri anlayışıyla da okuru hiç sıkmıyor. Yer yer güldürüyor, yer yer moralinizi bozuyor. Fakat ne yaparsa yapsın, verdiği edebi lezzeti bir gram kısmıyor. Doyasıya edebi lezzeti alabiliyorsunuz. Tabii yabancı bir yazarın eserlerinden edebi lezzet almak zor olabiliyor. Kitabı okurken hiç de yabancı bir yazarı okuyormuşum gibi hissetmedim. Bu sebeple çevirmen Mazlum Beyhan'a teşekkürlerimi sunarak yazımı sonlandırıyorum. Keyifli okumalar.
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,3bin okunma
··
444 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Selman Ç. okurunun profil resmi
Cevap veriyorum: İndiremez :) Bu eseri iki kere okudum. Dediğin gibi Fayton dışında diğer bütün hikayeler tartışmasız başyapıt niteliğinde. İlk hikaye Neva Bulvarı'nı okurken sanki oradaydım. O derece muhteşem bir betimlemesi vardı. Burun, Portre, Palto... Ama en çok Portre'yi okurken şaşırmıştım. Böyle bir canlılığı hiçbir hikayede görmedim ben. Resmen anlatırken o portre benim duvarımda asılıydı. Bu kitaptan sonra ilk hikayeleri olan
Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları
Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları
'nı okumuştum ancak Gogol'le pek bağdaştıramadım. Gerçi yine iğneleyici ve güldürücü anlatımı vardı ama bu hikayeler bambaşka. Ölü Canlar'ı okurken çok kızdım ama bir şey de diyemiyor insan. Gogol okumak büyük bir keyif. Keyfine bak. İyi okumalar :)
Semih Doğan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, Selman :) Tahtını sarsması bile benim için olumlu şu an. Ayrıca Neva Bulvarı bildiğin İstiklal Caddesi gibiydi. Karantinada evimden çıkıp İstiklal'de yürüyorum sandım... Portre de dediğin gibi nefisti. Sanırım ben de en çok Portre'yi sevdim. Katkıların ve yorumun için teşekkür ederim. Sana da keyifli okumalar dostum :)
1 sonraki yanıtı göster
Homeless okurunun profil resmi
Biz de sana teşekkür ediyoruz inceleme için. Gogol'e Ölü Canlar'ın devamını yaktığı için çok kızgınım. O zamanki ruh hali nasıldı, neler yaşadı bilmemekle keşke kalemine ihanet etmeseymiş diyorum. ''Hepimiz Gogol'ün paltosundan çıktık'' söylemini ise Rus edebiyatına has söylendiğini düşünüyorum. Çünkü Gogol'ün etki alanı uzun bir süre Rusya ile sınırlı kaldı. Rus edebiyatı öyle bir yerde ki ve çıtayı öyle bir yere yükseltmiş durumda ki yazarlar arasında gel-gitler normal. Ancak ilk defa Tolstoy - Dostoyevski ikileminden çıkıp Gogol'e evrilen biri görüyorum :)) Bakalım Dostoyevski is Dostoyevski! Daima kazanır.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Ölü Canlar okuyacağım dördüncü Gogol kitabı olacak. Önümde iki adet tiyatro(senaryo) eseri var şu an. Muhtemelen Ölü Canlar'ı okuduktan sonra parmaklarımdan ateş çıkacak :) Dostoyevski o sözü, Rus yazarlarına yönelik söylemiş. Bunda aslında bir şüphe yok; ama ben yine de kafaları karıştırmak istedim :) Benim Tolstoy-Dostoyevski maçımın kazananı Dostoyevski. Kemer şu an Dostoyevski'de. Ama yeni bir kemer mücadelesi başladı şu an. Bakalım kemerin sahibi kim olacak :)
4 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
fazi okurunun profil resmi
Benim de Gogol'dan okuduğum ilk kitabımdı Palto Semihcim. Hak vererek, bizim de yaşadıklarımızı gözümün önüne getirerek okumuştum. Ve bence kesinlikle "Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık." :) Diğer eserlerini de okuyunca daha iyi anladım ben Dostoyevski'nin cümlesini ve evrensel anlamda söylediğini umdum hep. Ayrıca, Rus edebiyatı okurken Mazlum Beyhan çevirilerinin keyfini sonuna kadar çıkarıyorum, ruh katıyor eserlere. Bir de mutlaka "Ölü Canlar" okumalısın. Her ne kadar Gogol geçirdiği bir sinir krizi sonucu kitabın ikinci bölüm taslağını yakmış olsa da, taslaktan elde kalanlarla bile bence harikalar yaratmış. Birinci bölüm zaten muazzam. Yine kusursuz bir anlatım, merak uyandıran bir konusu var. Umarım okur ve bir de incelersin fikirlerini okumuş olurum. Emeğine sağlık arkadaşım...
Semih Doğan okurunun profil resmi
İkinci Gogol kitabımı okuyorum şu an. Dördüncü Gogol kitabım Ölü Canlar olacak. Ben de merakla bekliyorum o eseri :) Gogol sevenler arasında seni görmek ne güzel. Teşekkür ederim katkın için :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.