Stefan Zweig’in kalemi o kadar güçlü ki her okuduğum kitabında kendine hayran bırakıyor. Karakterlerinin duygularını o kadar güzel betimliyor ki okuyucusuna da aynı duyguları hissettiriyor. Bu sefer benim açımdan şaşırtıcı olan erkek olmasına rağmen bir kadının duygularını, hissettiklerini nasıl bu denli anlatabilmiş olması.
Kitabın konusuna gelecek olursam;
Mrs C. eşini kaybetmiş ve tatile gidiyor. Tatilde kumarbaz bir adamla başından geçen 24 saati yıllar sonra bir başka tatilde yazarımıza anlatıyor. Bugüne kadar kimseye anlatılmamış bir hadise.
Bir kadının merhametle başlayan , aşk ile devam edip hüsranla sonuçlanan 24 saati...
Bir okurun yorumuyla:
“Her kitap okunmak içindir; ama Stefan Zweig’in kitapları sadece hissetmek içindir.”
