Emeğinize sağlık, çok değerli bir inceleme olmuş. Hem kitabın içeriğiyle hem de sizde yaptığı çağrışımlarla dopdolu bir paylaşım. İyi bir okuma, dikkatli alınan notlar ve güzel bir inceleme...
Ben teşekkür ederim. Mutlu oldum bu güzel yorum için.
‘The Gobbler ‘ adlı yabancı filmi hatırlatan bir inceleme oldu benim için.
‘Bizim Aile’ filmini de bizden..
İkisinde de yuva bildikleri ev ya da iş yerleri var.
Onları dışında büyük bir düzenin içinde o yuva bildikleri mekanlar ellerinden alınmaya bi şekilde çalışılıyor onların da sisteme düzene tepkisi hayatlarına sahip çıkmak ve eğilmemek şeklinde oluyor.
Böyle cefakar insanların hikayeleri zamansız filmler oluyor belki de.
Kitaplar içinde öyle geçerli belki de..
Ben de diyorum ki; ‘Ölsem ağlasam n’olur? ‘
Yaşamak manasını bulamadıktan sonra...
Güzel inceleme👏🏻
Siz yine nispeten alâkalı filmler düşünmüşsünüz. Ben 7. Koğuştaki Mucize'yi hatırladım okurken. İnanın ciddi bir alakası bile yok ama filmdeki trajik olay her ne hikmetse Fugui'nin başına gelenleri hatırlattı. O yüzden siz yine iyisiniz :).
Yaşamak nedir meselesi hepimiz için ucu açık bir soru. Her şey zıttıyla bilineceğinden yaşamanın neliği, ölümün kendisiyle anlaşılır. Kitaba göre ise yaşamak yüreğinde öldürememektir. Sanırım geçmişe özlem, retrospektif bir duruş, hatalarla yüzleşip acı çekme eyleminden söz ediyor.
Teşekkürler güzel yorumunuz için.
Dilin akıcı ve sade olması tam da kurguya yakışır olmamış mı sizce? Hikâye bir köylünün anlatmıyla başlıyor ve ister istemez o seviyede ilerlemesi gerekiyor. Veya belki de sizin dediğiniz daha şık olurdu :).
İncelemede de vermek istediğim mesaj buydu işte: sürekli ezildik, mahkûmuz edebiyatı yapmak bir yere götürmüyor. Ezen varsa eğer bu bizim talebimize karşılık başımıza gelen arzdır ancak. Kendimizin farkında varmak aklımıza gelmiyor ki. Hep bir lider, baba, reyis, şef...
Elinize sağlık Hüseyin bey:) ben bu kitabı okurken, edebi olarak değil de anlatılanlar ve akışı olarak Aytmatov'un kitaplarına benzetmiştim... Evet enlatım sade ama bıraktığı derin...
Bu arada izdiham yeni sayısı ne zaman çıkacak Hüseyin hcm?
Anlatımı konusunda da epey eleştiriye maruz kaldı Yu Hua. Kimileri bu tarz bir konunun daha yoğun anlatılmasından yana :). Yani hâlâ bir sorudur almış başını gidiyor.
Yorumunuzu görünce mutlu oldum. Teşekkür ederim hocam.
Dergi pandemiden dolayı kısa bir es vermek zorunda kaldı ama içeriği fazlasıyla yetkin yeni sayısını da hazırlıyor. Net bir tarih verip süsü kaçırmak uygun olmaz ama çok az kaldı :)
Ellerinize sağlık çok güzel bir inceleme olmuş. Kitabı okuduğumda aslında hayal kırıklığı yaşamıştım. Tamam karakterin yaşadıkları ve dönemin yansıtılması iyi işlenmiş olabilir ama daha edebi bir dil bekliyordum. İncelemeniz gözden kaçırdığım bazı noktaları aydınlatıyor. Özellikle Pirandello'un kitabı üzerinden yaptığınız okuma çok yerinde.
Şahsen böyle totaliter dönemleri anlatan kitaplarda sürekli pompalanan acı kolaycılık gibi geliyor. Bu dönemleri anlatan yazarlardan en sevdiğim Platonov okumadıydanız kitaplarını tavsiye ederim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.