Asrımızın başında, Fransa'da sosyolojiyi bir büyücünün sihri gibi her hâdiseyi açıklamaya muktedir bir doktrin zanneden Durkheim'in önderlik yaptığı cereyan, insan olan ferdin ruhî hayatı yerine cemiyetin şuurunu koydu. Bizde millette Mehdî bekleyen bir zihniyet, ferdin bütün ruhî kuvvetini ve ancak onun yaratabildiği sanat, ahlâk, ilim gibi ve bunların yanısıra kültürümüzü yoğuran bütün değerleri cemiyetin bütün bunların kaynağı sanılan varlığına teslim etmekten çekinmedi. "Tapındığım ilâh meğer cemiyetmiş" diyen kahramanlar ne küçüklere tapındılar!