Yarınki Türkiye

Nurettin Topçu
Yarınki Türkiye’nin kurucuları, yaşama zevkini bırakıp yaşatma aşkına gönül verecek, sabırlı ve azimli, lakin gösterişsiz ve nümayişsiz çalışan, ruh cephesinin maden işçileri olacaklardır. Bu ruh amelesinin ilk ve esaslı işi, insan yetiştirmektir. Hünerleri hep fedakarlık olan bu hizmet ehli gençler, hizmetlerinin mükafatını da hizmet ettikleri insanlardan beklemiyecekler, sonsuzluğa sundukları eserin sesinin akislerini yine sonsuzluktan dinleyeceklerdir. Yarınki Türkiye’nin kurucuları, millet ve cemaat uğrunda fedakarlıklar kabullenenlerin artık bulunmadığı cemiyetimizde, muhtelif simada insanları şahıslarında birleştireceklerdir. Onlarda Yunus Yavuz’la birleşecek; Sinan Akif’e uzanacak; Ebu Hanife Hüseyin Avni’yi tebrik edecektir. Ve onların eseri olan yarınki Türkiye, şu temellerin üstünde kurulacak: Anadolu’nun toprağından kaynayan bir kan, cemaat için harcanan emek, bin yıllık bir tarih, otoriteli bir devlet ve ebedi olduğuna inanmış bir ruh...
344 sayfa · İlk Yayın Tarihi: Ekim 2013
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

344 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Anadolu'nun Kurtuluş savaşı henüz ruh cephesinde yapılmadı.
Öncelikle, Anadolu düşünce dünyasının önemli mütefekkirlerinden Nurettin Topçu hocamızı rahmetle yad etmek gerekir. Düşünce esaslı ve ağır bir dille yazılmış olması okumamı biraz zorladı. Hocamız yaşadığı dönemin Anadolu'sunun sosyolojik ve psikolojik tahlillerini her açıdan değerlendirmiş ve anadolu insanının kendi benliklerinde neleri taşıdığını, tarihi kişiliklerini, mimaride, edebiyatta, resimde aslında ne kadar da büyük bir kaynağa sahip olduğunu, Batı hayranlığından vazgeçip kendi tarihsel bağlarımızı yeniden tesis edilmesini ancak bu şekilde büyük bir millet olabileceğimizi biz genç nesillere göstermiştir. Bu dava uğrunda nice üstadlar ömür feda etmişler kulak vermek lazım gelir.
Yarınki Türkiye
Yarınki TürkiyeNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2018588 okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Klasikler ve romanlardan sonra temayül ettiğim kitapları peyderpey okumaya mesul hissediyorum kendimi. Artık memleketle alakadar kitapları okumalıyım, bilinçli bir vatandaş olabilmek adına. Girizgâhta zihnim kısmen hercümerç oldu. Bu kitabı anlama olgunluğuna erişip erişmediğime karar verememiştim fakat şimdi “iyi ki okumuşum” diyorum. Fikir edindim, Türkçeme müspet katkıları oldu ve bu tür kitaplar ürkütmüyor artık beni. Neslin gidişatına, inkişafına nasıl katkıda bulunulabileceği, dubaracı cemiyetleri, ferdîn hür olup ruhun kudretini inkâr edenlerden olmaması gerektiğini, inkılâbı garpta değil, kendi tarihimizde aramamız lazım geldiğini Nurettin Hoca dile getiriyor: “Yeniliğin ve inkılâpçılığın gerçek mânası, kendi milli müesseselerimize asırlık olgunluğu kazandırmak olmalıdır; asırlar içinde elde edileni yıkıp devirmek, yok etmek değil.” Bütün ümit biz gençlerdedir, gençliğin ise “imanı mübadele olunmuş; gerçek dünyası kalmamış; kalbi kurutulmuş, ümitleri boğazlanmış; korkusu çok, karanlığa katı; hayatı gayesiz, yuvası emelsiz, iradesi bedelsiz, zamanı değersizdir.” Ruh cephesinde birbirimize yoldaşlık edip “şu fâni hayatımıza sonsuzluğun sahnesini getirmemizin” zamanı gelmiştir.
Yarınki Türkiye
Yarınki TürkiyeNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2018588 okunma
359 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Okunması gereken bir kıtap tavsiye ederim herkese... Yarınki Türkiye'nin kurucuları, yaşama zevkini bırakıp yaşatma aşkına gönül verecek, sabırlı ve azimli lakin gösterişsiz ve nümayişsiz çalışan, ruh cephesinin maden işçileri olacaklardır. Bu ruh amelesinin ilk ve esaslı işi insan yetiştirmektir. Yarınki Türkiye' yi bugünden hazırlamak için, müellif bize "kendimize dönelim " ve memleket realiteleri üstüne eğilelim; "ruh cephesinde kendimizin olan ne var " ise, onları araştıralım. Herkesin okumasını tavsiye edebileceğim bir kitap. Lakin kitap biraz ağır olduğu icin roman gibi değilde altını çizerek yavaş yavaş okunmalı..
Yarınki Türkiye
Yarınki TürkiyeNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2018588 okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
Evvet kitabı okuduk. Gelgelelim fasulyemizin faydalarına...
Nurettin Topçu
Nurettin Topçu
'yu bir çok kimse muhafazakar kişiliğinden dolayı eleştirir. Nurettin hocamız bu
Yarınki Türkiye
Yarınki Türkiye
kitabında ağır bir aksanla gençliğe seslenmekte! Fakat unuttuğu bir şey var ki bu gençlik hüviyeti asliyesini unutmuş. Aksine batılılaşma hareketlerine çoktan başvurmuştur. "Mazlûm yaşamaya razı olan, âdaletsiz insandır." (Syf.31) Aslında kitaptaki bu alıntı beni epey iç dünyamda meşgul etmiştir. Âcep, üstad burada neyi anlatmak istemiştir diye.. Ve sonra dedim ki, bu adam bir dâva adamı... Haksız değil ki Topçuzâde ailesinin bir üyesi! Dedesi Osman Efendi; Erzurum, Ruslar tarafından işgale uğradığında Topçuluk yapmıştır. Bu sebepten ailesi Topçuzâde ailesi olarak tanınamakta. Sorbonne Üniversitesinde okuyan ilk Türk öğrencidir. Yılın en başarılı Doktora tezini aldıktan sonra üstada; geleneklere göre birinici olanlara yılın en iyi ödülü verilir. Topçuya: Bir altın saat mi? Amerika ve Kuzey Avrupa'ya mavi bir yolculuk mu? Topçu: hiçbirini istemiyorum der. Topçuya: o zaman ne istiyorsun? Topçu: Sorbonne Üniversitesi'nin giriş ve çıkışlarında 24 saat boyunca Türk bayrağının dalgalanması o istiyorum. Der. Böyle Vatan, Millet, Bayrak aşkı ile tutuşan dâva üstadlarımız var iken neden batılılaşıp asimilasyona uğramayı seçiyoruz? Bence eserlerini kavrayabilmek için bir kere okumak gerekmez! Defaatle okumak elzem gelir. Ben bir daha okumayı düşünüyorum. Mekânın cennet olsun vatansever ailenin vatansever evladı
Nurettin Topçu
Nurettin Topçu
Hayırlı okumalar okur kardeşlerim
Yarınki Türkiye
Yarınki TürkiyeNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2018588 okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Yarınki Türkiye'yi rahatından vazgeçip, ben değil biz diyenler inşa edecektir. Mukaddes değerleri referans alıp , onlar uğrunda gerekirse canından olanlar kuracaktır. Yarınki Türkiye'yi Ahlaki değerlere sımsıkı sarılmış , menfaatperestliği elinin tersiyle iten gençlik kuracaktır... Tarihini unutmayan, onu hep önünde bir ışık gibi görenler kuracak yarınki Türkiye'yi, rahatına düşkün sadece kendini düşünenler değil... Nurettin Topçu'nun bizlere yarınki Türkiye'yi nasıl inşa edebileceğimiz konusunda yol göstermiştir. Yazarı okuyup anlamak okura kalmıştır...
Yarınki Türkiye
Yarınki TürkiyeNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2018588 okunma
344 syf.
5/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Nurettin Topçu’yu birçok insan muhafazakâr görüşleri açısından eleştirip yargılıyordu benim düşünce ve olgularım kesinlikle yargı veya herhangi bir art niyetlilikle yapılmamış olup bana tezat gelen bazı yönlerden bahsettiğim gibi katılmış olduğum konuları da kısaca ele almak istiyorum zira kendisini tanımayanlar da kısa bi araştırmayla okusun bu
Yarınki Türkiye
Yarınki TürkiyeNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2018588 okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
Yarınki Türkiye
Yarınki Türkiye ağır bir dille yazılmıştı , yarın gördüğünüz Türkiye nedir , nasıldır ? konulu bir kompozisyon yazdırmıştı edebiyat hocam , sözlüme yüksek verdi allahtan kalıyodum yoksa . Kompozisyonda da değindiğim gibi biz okumayı sevmiyoruz , düşünmeyi , sorgulamayı vs Bunlar bizim için bir külfet :( Gelecekte Türkiye’yi en gelişmiş ülkeler arasında görmek istiyoruz şüphesiz hepimiz . Ama bunun İçin yaptığımız hiçbir şey yok . Diyorum ya okumayı , düşünmeyi ,çalışmayı sevmiyoruz en büyük eksiklerimizden biri de bu değil mi zaten ?
Yarınki Türkiye
Yarınki TürkiyeNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2018588 okunma
344 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Defalarca okunması gereken başucu olması gereken nadir kitaplardan birisi özellikle şimdiki genç nesil icin yol gösterici aydınlatıcı bir kitap
Yarınki Türkiye
Yarınki TürkiyeNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2018588 okunma
325 syf.
9/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Okuyun, okutturun!
"Yarınki Türkiye'nin kurucuları, yaşama zevkini bırakıp yaşatma aşkına gönül verecek, sabırlı ve azimli, lâkin gösterişsiz ve nümayişsiz çalışan, ruh cephesinin maden işçileri olacaklardır. Bu ruh amelesinin ilk ve esaslı işi, insan yetiştirmektir." Bu alıntı kitabı özetliyor. Sayın Nurettin Topçu ülkede ki sorunları sadece dile getirmeye yetinmeyip o sorunlara çözüm önerisi de yazmıştır. Dili bir gence göre ağır bu bence iyi bir şey çünkü okuyucu anlatılmak isteneni düşünüyor ve paragrafı anlamak için merak arayışına giriyor. Kötü tarafı ise okuyucuyu yorabilir. Sabırla, düşünerek ve not alarak okunması gereken bir kitap. Şimdiden iyi okumalar :) |•"En büyük hata, gençliğe değer vermemekten doğuyor. Gençliğe değer vermemek iki şekilde gözüküyor: Ya aşırı istihfaf, ya aşırı itimat şeklinde. Ya gençlikten yüz çeviriyoruz, ondan bir şey beklemiyerek küskün yaşıyoruz, ya da zekâmızın zorba kuvvetleri ile onu istediğimiz gibi düşündürmek istediğimiz şeyleri ona inandırmak için bütün kuvvetlerimizi kullanıyoruz."
Yarınki Türkiye
Yarınki TürkiyeNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2018588 okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
Nurettin Topçu'nun külliyatından önemli bir parça "Yarınki Türkiye". Düşünce temelli bir eser olduğu için çok akıcı bir okumaya da sahip değil. Yarınki Türkiye'nin kurucuları, yaşama zevkini bırakıp yaşatma aşkına gönül verecek, sabırlı ve azimli, lakin gösterişsiz ve nümayişsiz çalışan, ruh cephesinin maden işçileri olacaklardır. Bu ruh amelesinin ilk ve esaslı işi, insan yetiştirmektir. Hünerleri hep fedakarlık olan bu hizmet ehli gençler, hizmetlerinin mükafatını da hizmet ettikleri insanlardan beklemiyecekler, sonsuzluğa sundukları eserin sesinin akislerini yine sonsuzluktan dinleyeceklerdir. Yarınki Türkiye'nin kurucuları, millet ve cemaat uğrunda fedakarlıklar kabullenenlerin artık bulunmadığı cemiyetimizde, muhtelif simada insanları şahıslarında birleştireceklerdir. Onlarda Yunus Yavuz'la birleşecek; Sinan Akif'e uzanacak; Ebu Hanife Hüseyin Avni'yi tebrik edecektir. Ve onların eseri olan yarınki Türkiye, şu temellerin üstünde kurulacak: "Anadolu'nun toprağından kaynayan bir kan, cemaat için harcanan emek, bin yıllık bir tarih, otoriteli bir devlet ve ebedi olduğuna inanmış bir ruh..." Kitaptan veciz bir söz: Hak kuvvette, haysiyet alış-verişte, din ekserî hocaların dini satan ellerinde esirdir.
Yarınki Türkiye
Yarınki TürkiyeNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2018588 okunma

Yazar Hakkında

Nurettin Topçu
Nurettin TopçuYazar · 27 kitap
Nurettin Topçu, 1909 yılında İstanbul’da doğdu. Asıl adı Osman Nuri Topçu’dur. Nurettin Topçu’nun babası Topçuzâde Ahmet Efendi Erzurumlu, annesi Fatma hanım ise Eğinlilidir. (Erzincan’ın Kemaliye ilçesinin eski adı) Topçu ailesi Topçuzâdeler diye tanınmaktadır. Dedesi Osman Efendi, Erzurum’un Ruslar tarafından işgali sırasında Türk ordusunda topçuluk yapmıştır, bu lâkap da oradan gelmektedir. Eğitimi Nurettin Topçu, öğrenim hayatına altı yaşında Bezmiâlem Velide Sultan Mektebi’nin ana kısmında başladı. İlkokulu Büyük Reşid Paşa Numûne Mektebi’nde okudu.İlkokuldan sonra Vefa İdadisi’nde öğrenimini sürdüren Nurettin Topçu, birinci sınıfta iken babasını kaybetmiştir. Lise tahsilini İstanbul Lisesi’nin Edebiyat Bölümü’nde pekiyi derece ile tamamlamıştır. (1927-28) Mehmet Akif’in medeniyet telakkisini kavramış ve ilmini almak için Akif’in oğlu Asım’ı niçin Batı’ya göndermiş olduğunu idrak etmiş olan Nurettin Topçu, daha iyi bir eğitim alabilmek için Avrupa’da tahsil görmek gerektiğinin farkında olarak liseyi bitirdikten sonra kendi imkanlarıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın açmış olduğu Avrupa imtihanlarına girmiş ve kazanmıştır. Fransa’nın Türkiye’deki liselerin denkliğini kabul etmemesinden dolayı Topçu buradaki eğitimine Paris’teki Bordeaux Lisesi’nde başlamıştır. İki sene sonra Strazbourg’a giden (1930) Topçu, burada üniversite tahsiline başlamış; psikoloji ve güzel sanatlar, genel felsefe ve mantık, çağdaş sanat tarihi, sosyoloji ve ahlak, ilk zaman sanat ve arkeolojisi dersleri almıştır. Strazbourg’da tamamladığı doktorasını 1934 yılında Sorbonne Ünivesitesi’nde vermiştir. Sorbonne Üniversitesi’nde okuyan ilk Türk öğrenci olmuştur. Çalışması Sorbone Üniversitesi Felsefe Jürisi tarafından yılın en başarılı doktora tezi seçilir. Üniversitenin geleneklerine göre birinci olan öğrenciler mutlaka ödüllendirilir. Bunun üzerine yetkili Profesör, Nurettin Topçu’nun yanına gelerek durumu anlatır ve ödül olarak neyi istediğini sorar: - Efendim, bir altın saat mi? Amerika veya Kuzey Avrupa’ya bir mavi yolculuk mu? Hangisini tercih edecekseniz onu alacaksınız veya o ülkeye ziyarete gideceksiniz! Nurettin Topçu, kararlı ve gayet kendinden emin bir şekilde bu soruya şöyle cevap verir: - Hiçbiri değil! - O zaman ne istiyorsunuz? - Sorbonne Üniversitesi’nin giriş ve çıkış kulelerinde yirmi dört saat ay-yıldızlı Türk bayrağının dalgalanmasını istiyorum! - Derhal bu isteğiniz yerine getirilecektir! Nurettin Topçu kendine yapılan teklife verdiği cevabı duyan herkes hayret ve hayranlık içinde kalmıştır. Vatan ve bayrak sevgisinin gurbet illerde okuyan bir öğrencinin yüreğinde böylesine yüceldiği az görülmüştür. Ayrıca bu olay, onun düşünce yapısını, vatan ve millet sevgisi ile hayat felsefesini yansıtan önemli bir ayrıntıdır. Öğretmenliği Avrupa’dan döndükten sonra 1935 yılında Galatasaray Lisesi’nde felsefe öğretmenliğine başladı. Topçu İzmir’de öğretmenliğinin henüz daha dördüncü yılında, Türk düşünce tarihinde önemli bir yeri olan “Fikir ve Sanatta Hareket Dergisi”ni yayınlamaya başlar. (1939) Denizli’den sonra İstanbul’a tayin edilen Topçu, Haydarpaşa Lisesi, Vefa Lisesi, Robert Koleji, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve İstanbul Lisesi’nde öğretmen iken yaş haddinden emekli olmuştur. Nurettin Topçu, Bergson’dan hareketle hazırlamış olduğu Sezgiciliğin Değeri isimli çalışmasıyla İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde doçent ünvanı almıştır. Milletimizin son dönemde yetiştirmiş olduğu önemli fikir ve aksiyon adamlarından biri olan Nurettin Topçu’nun hayatını, sık sık idealize ettiği mesuliyet duygusunun yoğun baskısı altında Anadolu’da Türk Milletinin yeniden dirilişinin ilham kaynaklarını arayacak, münevver bir zümre meydana getirmeye çalışmıştır. Bu münevver kadroyla aklın saltanatını yönetimde, eğitimde, sanatta ve bilimde hâkim kılacak bir “Türk Rönesansı”nı gerçekleştirme çabası içerisinde olmuştur. Hayatı, bunun mücadelesi ile geçmiştir. Ahlâk alanında doktora yapmış olan Topçu, imanlı, ahlâklı debdebeden ve gösterişten uzak hayatı, doğru bildiğini söylemekten ve yaşamaktan çekinmeyen tavizsiz karakteri ile örnek bir şahsiyettir. Ömrünü her an büyük mahkemenin huzurundaymış gibi hesap vermeye hazır, hiçbir otoritenin etkisinde kalmaksızın milletinin meseleleriyle ve ahlâk dersi vermekle geçmiştir. Sınıfta, öğretmenler odasında, sokakta, camide, evde, konferans salonunda, kısacası hayatın her alanında ve her aşamasında… Kendisine maddenin ve servetin fethini değil, ruhların fethini gaye ettiği gibi, insanlara da onu hedef olarak göstermiştir. Felsefeden sanata, dinden ekonomiye ve eğitime kadar pek çok sahada kendine has tahlilleri, bakış açıları ve önerileri olan Topçu, hem Batı’yı çok iyi tahlil eden, gözlemleyen ve Batı düşüncesini bilen hem de ailesi ve muhiti dolayısıyla geleneksel yapı ve değerleri tanıyan, bilen ender düşünürlerden biridir. Birçok kaynaktan etkilenmiş olan Topçu’nun eserlerinde bu etkilerin izlerini görmek mümkündür. Başlıca Eserleri Yarınki Türkiye, İslam ve İnsan, Ahlak Nizamı, İradenin Davası, Mehmet Akif, Felsefe, Büyük Fetih, Devlet ve Demokrasi, Sosyoloji
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.