Hakikî mânâsında bir dindar olan Hammâmîzâde İsmail Dede Efendi'yi tavaf sırasında hep bir ağızdan söylenen "Lebbeyk! Allahümme lebbeyk” nidaları derinden etkileyecek ve Kâbe'yi için için ağlayarak tavaf eden büyük bestekâr, duygularını son derece güzel ve hüzünlü bir ilâhi ile terennüm edecektir. Sözleri Derviş Yunus'a ait olan bu Şehnaz ilâhi, Dede'nin son eseridir:
Yürük değirmenler gibi dönerler
El ele vermişler Hakk'a giderler
Gönül Kâbesi'ni tavaf ederler
Muhammed'in kûsu çalınır bunda
Ol sultânın demi sürülür bunda
Dede, Hac farizasını yerine getirdikten sonra, o sırada Hicaz'da salgın olan koleraya yakalanarak Mina'da eskilerin tabiriyle "irtihâl-i dâr-ı beka” etti. Milâdî takvim 29 Kasım 1846'yı gösteriyordu. Hicrî takvimde ise günlerden 10 Zilhicce'ydi. Yani Kurban Bayramı'nın birinci günü, yani doğduğu gün!
Hammâmizâde İsmail Dede Efendi, bu dünyaya da, öteki dünyaya da Kurban Bayramı'nın birinci günü doğdu. Ancak fani bedeni, Medine'nin ünlü Cennetü'l-baki mezarlığında rivayete göre Peygamberimizin sevgili eşi Hazreti Hatice'nin ayak ucunda yatıyor.