Gönderi

Terapist Josep Nicolosi şöyle söylüyor: "Anneler erkek çocukları doğurur; babalarsa onları erkek yapar." Anlatmaya çalıştığı şey aslında şu: Bebeklik döneminde kızlar ve erkekler anneye sıkı sıkıya bağlıdır ve anne ilk sevgi objesidir. Kızlar kendi feminen (kadınsı) kimliklerini anneleriyle olan ilişkilerini koruyarak ve annelerinden faydalanarak sürdürürler. Fakat erkeklerin ek bir gelişim ödevi daha vardır; anneyle özdeşleşmekten koparak babayla özdeşleşmek ve kendi cinsini tanımaktır. Bu noktada kızların işi daha kolaydır çünkü birincil bağlılıkları zaten anneyedir. Fakat erkekler için durum biraz daha farklıdır; heteroseksüel bir yetişkin olabilmek için erkek birincil sevgi nesnesinden ayrılıp farklı bir maceraya yelken açacaktır. Şahsi klinik deneyimlerim ve alandaki çalışmaları incelemem nihayetinde şu sonuca ulaştım: Cinsel kimlik bozukluklarının büyük bir kısmında problem babanın babalık görevini yerine getirmeyişi, çocuğuna zaman ayıramayışı ya da çocuğun ailesi veyahut sosyal çevresi tarafından travmatik bir cinsel saldırıya maruz kalması. Bazı çocuklar ruhsal olarak daha hassas ve daha kırılgan olabiliyorlar. Erkekliklerinin benliklerine ait bir parça olup olmadığı konusunda kararsız kalabiliyorlar. Bazı uzmanlar bu durumu cinsiyet boşluğu (gender emptiness) olarak tarif ederler. Cinsiyet boşluğu temel olarak, doğuştan gelen hassas mizacın, bu mizaçtaki çocuğun özel ihtiyaçlarını karşılamayan bir sosyal çevreyle bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Mizaç olarak riskte olan çocuk kimlik gelişimi için güçlü bir baba figürüne ihtiyaç duyar. Eğer çevresinde böyle bir baba figürü yoksa giderek kimliğinden uzaklaşır ve hatta ortaya çıkmaya başlayan erkekliğine karşı savunmacı bir pozisyon geliştirir. Babanın bu noktada yapması gereken şey bir erkek figürü olarak çocuğun karşısına çıkıp onunla daha fazla vakit geçirmesi, ona örnek olmasıdır. Baba, oğluyla fiziksel aktiviteyi ve vücut dayanıklılığını esas alan oyunlar oynayabilir, beraber kampa gidebilir, futbol ya da basketbol oynayabilir. Bu süreçte annenin biraz geri plana çekilip baba oğul arasındaki ilişkiyi desteklemesi, çocuğun soruları karşısında babaya yönlendirme yapması gerekir. Çocuk, babadan öğrenilecek şeylerin olduğunu ve babasının da dünyada etkin bir rol oynadığını görmeli. Cinsel kimlik bozukluğu yaşayan erkeklerin hayatlarının ilk yıllarına uzanan bir boşluk duygusu hâkimdir. Bir erkeğin ilgisine, şefkatine, onaylamasına, kendisine sarılmasına, ondan yardım almaya ve onunla dost olmaya, kısacası etkili bir baba modeline ihtiyaçları vardır. Eğer bizler evlatlarımıza etkili bir ebeveynlik sunamayacaksak, onların tertemiz zihinlerine ve ruhlarına ebeveynlik yapmak isteyen yüzlerce sapkın ideolojinin hemen kapımızda beklediğini hatırlatmış olalım..
Gökhan ErgürKitabı okudu
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.