Gönderi

Turan Dursun, yazısının ikinci şıkkında da, Hz. Muhammed'in, 'Savaş hiledir." vecîzasine takılmaktadır. Şöyle diyor: ""El harbu hud' atun: savaş hiledir." (Bkz. Buhari, e's-Sahilı, Kitabu'l-Cihad/157; Müslim, e's-Sahih, Kitabu'l-Cihad/l7-l8, hadi, no: 1739-1740.) Muhammed, bu öğüdü vermekle kalmamış, kendisi uygulamış ve uygulatmıştır da. Nicelerini, örneğin bir ozanı, Ka'b ibn Eşrefi, “hile“ yaptırarak, tuzak kurdurarak öldürmüştür. (Buhari'nin de içinde bulunduğu hadis kitaplarında yer alan olay için bkz. Team, Diyanet Yay., hadis no: 1578.)" . *** Peygamber'in tavsiyesi, savaşta başarılı olmanın gereğidir. Kur'ân, daima tedbirli olmayı, gafıl avlanmamayı öğütler. Kur'ân'ın amacı barış içinde yaşamaktır. Ama saldırganlara karşı da sakin durulamaz. Özgürlük içinde yaşayabilmek için gerektiğinde savaşmasını bilmek gerekir. Savaş kaçınılmaz olunca savaştan galip çıkmak, her ordunun amacıdır. Bunun yolu da savaşa iyi hazırlanmış, moral gücü yanında savaş taktiğini ve stratejisini iyi bilmekten geçer. Savaş bir harb sanatıdır. Bir çeşit satranç oyunuda benzer. Oyunu, kurallarını ' daha iyi bilen ve bildiklerini uygulayan kazanır. Rastgele taşları hareket ettiren kaybeder. Osmanlı ordusu, birçok savaşta savaş hilesini, yani düşmanı ummadığı yerden vurmayı uygulamamış mıdır? Bu açıdan değerlendirilirse Peygamber'in: “Savaş hîledir' sözünün, ne kadar yerinde ve anlamlı bir vecize olduğu anlaşılır. Savaş hilesini, yani modem deyimiyle savaş hünerini ve tekniğini bilmeyen . ordunun başarı sağlaması olası değildir. Bu vecîzcsinden dolayı Hz. Muhammed'in savaş dehasını hayranlıkla takdir edilmesi gerekirken bunu ona karşı saldırı aracı yapmak insâf ile bağdaşmaz.
Sayfa 154
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.