Gönderi

Yaşamaya mecbur edildiğim hayattan doğmuş zavallı umutlarım benim! Şu yaşadığımız saate, şu havaya benzer onlar, sissiz sislere, sahte fırtınalardan sarkan tarazlanmış yara izlerine. İçimden bağırmak, manzaradan ve düşüncelerimden kurtulmak geliyor. Ne var ki niyetlendiğim şey de çamur kokuyor, üstelik içimdeki sular alçalınca, şu sırf kokusunu gördüğüm, karaya çalan çamur yayılıverdi dışarı. Kendime yetmek istemem ne büyük bir tutarsızlık! Farazi duyuların yarattığı bilinç ne kadar da alaycı! Ruh duyularla, düşünceler havayla ve ırmakla ne biçim iç içe geçmiş! Koku alma duyumda ve bilincimde hayat canımı yakıyor, bütün bunları söylerken tek derdim bunu anlatmak – Eyüp’ün kitabındaki şu çok yalın, çok engin cümleye dilim dönmediğinden: “Ruhum hayatımdan yoruldu!”
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.