Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

266 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya İncelemesi
Dikkat! Kitap içinde geçen alıntılar ve ufakta olsa konuya yaklaşım olduğundan, bazı kişiler tarafından inceleme içeriğinde spoiler varmış gibi algılanabilir. Lütfen, bunun bilinci ile okumanızda fayda var… > Konusu itibariyle kitapla bağdaşacağı için, bu incelemeye şu söz ile giriş yapmak isterim; ❝İnsan yaşamı ne zaman başlar? Ana rahmine düşme anında mı, doğumda mı, yoksa arada bir noktada mı?❞ #34176354 > Kaçınılmaz olan ‘gelecek’ bizimdir ve gelecekte bizi bekleyen olumlu ya da olumsuz şeyler, yapmış olduğumuz tercihlerimizin sonucudur. Ama bir dakika, yoksa bize dayatılan bir son/uç mudur ?! İsterseniz bunu biraz olsun anlayabilmek adına, bugün beyin fırtınası yapmak için başına oturduğum
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni Dünya
’yı birlikte inceleyip ele alalım. Biliyor musunuz, bunu hep düşünmüşümdür ve bu tür eserleri yazan insanların o anki ruh hallerini, onlara gelen ilhamların nasıl geldiğini, onlarca şeyin kafalarında nasıl canlandığını merak etmişimdir. Asla bir yazar olabileceğimi düşünmedim, çünkü şurada okuduğumuz bir kitaba dair düşüncelerimizi aktarırken bile zorlandığımızın farkındayım. Kaldı ki bir kitabı tam tamına tahayyül etmek ve onu, okuru sıkmadan kaleme dökebilmek gerçekten çok ciddi bir beceri istiyormuş. Bu bizim işimiz değilmiş arkadaş! Ben bunu öğrendim. Ama olsun, yine de ufak çaplı da olsa, bu işe başlarken ve yazmakta olduğum incelememe kafa yorarken, sevdiğim bir oyun olan ‘The Witcher’ın rahatlatıcı uzun sürüm müziğini açarak başladım. youtube.com/watch?v=h0q-cQr... Şimdi aklımdan geçenlere az biraz daha konsantre olabilir ve kendimi CYD’nın (şu an itibariyle kitabın adını kısaltacağım) ütopyasına bırakabilirim. ❝Eğer farklıysan, yalnızlığa mahkum olursun.❞ #40601129 > Hızlı ve ufak çaplı birkaç arama sonucunda, internette, çeşitli kaynaklarda
Aldous Huxley
Aldous Huxley
’in kaleme almış olduğu bu beşinci romanı ve bilim kurgu eserini,
George Orwell
George Orwell
’in etkisinde kalarak kaleme aldığı söyleniyordu. Hatta çıtayı biraz olsun ileri taşıyanın, yine Orwell’in kendisi olduğunu az biraz tahmin edebiliyoruz. Çünkü ilginç bir detay daha vardı ve o’da, Rus yazar https://1000kitap.com/yazar/yevgeniy-ivanovic-zamyatin’in 1920 yılında kaleme aldığı ve bilinen tek roman çalışması özelliğini taşıyan, ‘Biz’ adlı distopik eserinin bile kendi anavatanında 1988 yılında yayınlanmış olduğuydu. CYD’den yaklaşık olarak 12 sene önce yine aynı kurgu niteliğinde bir çalışma olan bu kitap hakkında Orwell burada söze şu şeklide girmektedir; ❝Herkesin ‘Biz’ hakkında okurken fark edeceği ilk şey, Aldous Huxley’nin Cesur Yeni Dünya’sının kısmen bu eserden türetilmiş olması gerektiği gerçeğidir. Her iki kitap da rasyonel, mekanize, kaygısız bir dünyaya karşı ilkel insan ruhunun isyanıyla ilgilenmektedir ve bu her iki hikâyenin de yaklaşık altı yüz yıl sürmesidir. İki kitabın atmosferi benzerdir ve Huxley'nin kitabı daha az politik farkındalık göstermesine ve son biyolojik, psikolojik teorilerden daha fazla etkilenmesine rağmen, kabaca tarif edilenle aynı türden bir toplumdan bahsetmektedir.❞ Bu dikkat çekici tespit, yorum hakkında Huxley hiçbir karşı savunma göstermemiş ya da argüman sunmamıştır. > Burada aklıma hemen şu alıntı geldi ve Huxley sanki başına gelecekleri görmüş gibi, satırların arasına bunu da sıkıtırıvermiş; ❝Sizin görüşlerinize katılmayan ya da planlarınıza uymayan insanlarla ne yapacaksınız?❞ #75303244 > 1932 yılının tozlu raflarından bugünümüze, biz okurlara ulaşan CYD, Freudizm'in Fordizm ile buluşması nedeniyle ürpertici ve bir o kadar da gariptir. Londra merkezli bu yeni dünyada yetişkinler, kendi benlikleri altında yatan ve yine kendilerine vakti zamanında sistem tarafından neredeyse kodlanan prepubesan* davranışlar ile çocukları şımartıyor ve son derece uzun soluklu bir genetik ve sosyal mühendislik sisteminin işleyişini, altyapısını detaylandırarak geleceğe dönük bireyler üzerinde bilimsel çalışmalar yürütüyorlar. Ve bu sözde, yine insan eli ile doğal sürece müdahale edilerek yürütülen bilimsel çalışmanın sonucu, en sıradan işleri idare etmek için tasarlanan Epsilonlar ile çirkinlik ve zihinsel çeviklikleri artarak doruğa ulaşmaları için yaratılan Alfalardır. Bu CYD’nın deyimiyle; 'Diğerleri' olan Meksikalılar, Çinliler ve “Samoa'nın vahşileri” ise sistemin dışında kalan, istenmeyen türlerdir. Kurguda kadınlar sürekli “kız” ve “sevimli” olarak tanımlanmaktadırlar. * Prepubesan; (Tekrarlayan, yoğun cinsel fanteziler, en az 6 aylık bir süre için prepubesan bir çocukla <genellikle 13 yaş veya daha küçük> cinsel aktivite içeren dürtüler veya davranışlar.) ❝Ama bilimin yaptıklarını bilimin bozmasına izin vermeyeceğiz.❞ #76491546 > Ama açıkçası bu dünyada kaygıya ve endişeye yer yoktur. Herkes mutludur, çünkü herkese belli miktarda tayin edilen ve günlük aldıkları, ‘soma’ dedikleri mutluluk veren hapları vardır. Çünkü bu dünyada çok fazla insanın olağandışı bir öz iradesi, yansıması vardır ve sonuç olarak bazılarının içinde şüpheleri ve rahatsızlıkları artmaktadır. Buna ilk örnek verebileceğimiz kişilik, mutlu görünen Bernard’ın “sefil” bir şekilde izole edilmiş olmasıdır. Huxley’in, burada romanı aracılığı ile gelecekteki insanlar uyanmasın, sisteme, düzene başkaldırmasın diye onları habire afyonlamasını, yine Dr. Feelgood'un acılara çözüm olduğunu savunduğu programına benzettim. Bu arada hatırlatmakta fayda var, Dr. Feelgood bu programı yüzünden 25 sene hapis cezasına çarptırılması da cabası. youtube.com/watch?v=mA7a3-b... ❝Mutluluğun bedelinin ödenmesi gerekir.❞ #76493231 > Bu gelecekteki otoriter çelişkiler dünyasında, bizi kasvete sokan havaların (konuların) dışında “kalıcı mavi bir gökyüzü ” vardır. CYD, bünyesinde barındırdığı insanların kendi alanında başarılı ve tatmin edici göründüğü, görünüşte başarılı bir dünyanın olumsuzlukları ile birlikte aşırı tutkuları, gerçek zevkleri ile ilgilenmektedir. Romanda bahse konu tüm bu suni istikrar, sadece gerçek anlamda özgürlükten ve kişisel sorumluluk fikrinden ödün vererek elde ediliyor. Gelecek dünyada, insanlardan tek eşli olmaları beklenmemektedir ❝Ama herkes, herkese aittir,❞ düşüncesi hâkimdir. Bu düşüncenin hâkim olduğu dünyada bile, insanlar bireyler arası olası tekil ilişki istikrarına hayran kalmaktadırlar. Gelişmiş, ileri derece mühendislik tarafından insanların beyinleri daha en baştan yıkanırken, bu dünyada yaşayanlara kendi kabiliyetlerini görmek için bir dizi imkânlar sunulmaktadır. ❝Aynı zamanda yazgılarını belirleyip şartlandırıyoruz.❞ #75657203 > Bence bu kitap teknolojinin tehlikelerini ve tüm dünyaya neler yapabileceğini düşüncesini araştırdığı için gerçekten ilginç; aslında, Huxley burada bize kalemi araçlığı ile teknolojinin tamı tamamına biz insanları başarılı bir şekilde kurtaracak güce sahip olmadığı fikrini aktarmaya çalışıyor. Bu tema da zaten bence bu romanı tartışmalı yapan şeydir. Fakat son günlerde yaşamakta olduğumuz epidemik salgın ile teknolojinin hayatlarımızı yönetecek kadar yakın olduğu şu günümüz dünyasında, yüksek teknolojik bilgisayarlar, müzik çalarlar ve oyun konsolları artık kaçınılmaz birer gerçek olarak elimizin altında durmaktadır. Onlar olmasa, acaba bu süreci nasıl atlatırdık?! Burada bir parantez açarak,
Yuval Noah Harari
Yuval Noah Harari
’den okuduğum ve incelediğim bir kitabına işaret etmek isterim. (#34379173) Buna ek olarak CYD, bilimin ahlak düşüncesi olmadan ne kadar da ileri uç noktalara gidebileceği fikrini araştırıyor. Düşünsenize, gerçekten Öjeniklerin hâkim olduğu bir dünyada yaşamak ister miydik (?) ve herkesin sözde yüzeyde eşit olmasına rağmen, görünmez de olan eşitsizlik ve adaletsizlik fikri düşüncesi !!! > Aklıma karaladığım onca şeyden sonra, yine Harari’in kitabından bir pasaj geldi. Bu da eğlencenin ve yaşanan ve yaşatılanları unutmanın bir başka türüydü; ❝İnsanlar unutmak için alkol, huzurlu hissetmek için kenevir, dinç ve özgüvenli hissetmek için kokain ve metamfetaminler tüketiyor, kendinden geçmek için ecstasy, Beatles şarkısı "Lucy in the Sky with Diamonds" misali elmaslar eşliğinde bulutların üzerinde hissetmek içinse LSD kullanıyor.❞ #33649690 > Son zamanlarda bana kendi özgürlüklerimizin eksikliğine, bizden alınanlara omuz silkerek yaşıyor ve huzurum yerinde olsun, gerisi beni ilgilendirmez düşüncesiyle hareket ediyoruz gibi geliyor. Ülkemiz ya da dünyanın herhangi bir yerinde insanlığa karşı işlenmiş adaletsizlik hakkında bir makale okuduğumuzda, sorgulamadan, araştırmadan hemen beğen düğmesine basıyoruz. Bazen sadece imzalamaktan da öte gidemeyen, başka bir işe yaramayan change.org paylaşımını onaylıyoruz ve akabinde, belki yine aynı gün içerisinde, bir atölyede küçük parmaklar tarafından üretilen Nike, Adidas, Puma ve bunlar gibi markaların ürünlerini çılgınca satın almak ve bu vahşete prim vermek için alışveriş merkezine koşuyoruz. Ama bu yaptığımız davranışın bizi, vicdanımızı rahatsız etmesine müsaade etmiyoruz ve birçok küçük işletmeyi hiçe sayarak, özgürlüğümüzü dört duvar arasına kısıtlayarak hala Yemekleri YemekSepeti’nden sipariş ediyoruz ve böylece hayatı onların istediği, belirlediği doğrultuda sözde özgürce yaşıyoruz. Her geçen gün daha da rasyonelleşiyoruz, ama istesek bile bu dünyada gelişen adaletsizliklerle ilgili yapabileceğimiz hiçbir şey yok ve zaman hızla bu kitapta anlatılana doğru ilerlemekte. Arada bazı yerel ve küresel yardım kurumlarına belli miktarda bağış yaparak kendimize ve topluma karşı dürüst davrandığımız düşüncesi ile vicdanlarımızı manen rahatlatırız. İster istemez subliminal olarak ‘pistanthrophobia’* ile insanlardan mümkün mertebe uzaklaştığımız/uzaklaştırıldığızın farkına varanınız oldu mu?! Orwell bu yazdıklarımı ya da günümüz şartlarında yaşananları görseydi eğer, kesin mezarında ters dönerdi. Bu arada bu satırları yazarken homini gırtlak götürüyor ve Allah bilir, kimlerin sömürüldüğü emeklerini mali anlamda finanse ettiğimi de düşünmüyor değilim! * Pistanthrophobia; başkalarıyla samimi ve kişisel bir ilişki kurmaya karşı duyulan mantıksız korku olarak tanımlanır. Geçmişte yaşanan bir travma ya da kişiye zarar veren deneyimler o kadar ağır gelir ki korku başkalarına güvenme isteğinden daha ağır basar. ❝İnsanların yalnızlıktan nefret etmelerini sağlıyoruz ve yaşamlarını hiç yalnız kalmayacak şekilde düzenliyoruz.❞ #76573246 ❝Huzurlu bir yaşam uğruna her şeyden ödün verilebilirdi. O günden beri de kontrolü sürdürmekteyiz.❞ #76492617 diyor (!) ve yukarıdaki satır aralıkları için Rafet El Roman ile Şanışer’in birlikte söylediği bu parçayı ekliyorum. Bilmeyenler için şarkının sözlerine dikkat (!) etmelerini diliyorum. youtube.com/watch?v=Bt3WXjQ... > Hükumetlerin en ufak aykırı davranışımızı (bizce doğru, onlar için yanlış) bir suç unsuru olarak kullanmak adına gerekli yaftası hepimiz için hazırdır. Bunun adı; biz bireyleri kendi taraflarının gözünde “toplum düşmanı” ilan etmektir. Yeni düzen içerisine girdiğimiz bu 21. yy.da totaliterlik, biz vatandaşları eleştirme konusunda sessize almak ve her türlü ortamda istenilen baskı düzenini kurarak hissettirme gayreti içerisindedir. Çünkü eleştiriye yönelik herhangi bir girişim, yaşamakta olduğumuz şu dünyada artık neredeyse yasa dışıdır. Sosyal medya biz insanları bütünleştirmek yerine bölüştürüyor, birçok yerde ve medyada sansür artık belli standartlar çerçevesine alınır duruma geldi ve açıkçası biz insanların tamamı değilse de, belli bir kısmı karşı iradeye boyun eğdirmekten ve ihlallerden zevk alır duruma geldik. Çünkü seçilenler bunu istiyor ve bazılarımız da onları belli başlı sebeplerden dolayı desteklemeye devam ediyoruz. Bizler, Huxley’in anlatmak istediği Alfa, Beta, Gama, Delta ve Epsilon’larız. Fakat Huxley'nin kitabında ifade ettiği gibi, hipnopedik koşullarla değil, doğal seleksiyon ve sirkülasyonun yaygın gruplanmış olasılığı ile evrilerek var olan bir türeviz. Unutmayın; ❝İnsan bir şeylere inanır, çünkü onlara inandırılmaya şartlandırılmıştır.❞ #76499703 > Bence CYD bir distopya olarak önümüzde durmaktadır, çünkü bugünümüz şartları çoğu insanın geleceğe yönelik anlayışını büyüleyici olmak adına bireyselliği teşvik etmekte ve kişinin kaderi üzerinde kontrol gayreti içerisindedir. Kitap konusu itibariyle, düşünebilecekleri tüm özgür iradeye sahip olanlara bir mesaj vermeye çalışırken, bir diğer yandan kapitalizmin hiyerarşik yapısına da işaret etmektedir. Bilimin varsayılan nesnelliğinin, genetik ve sosyal mühendislik yoluyla kasıtlı bir amaç uğruna bozulduğunu da ele almaktadır. Burada yine biz okurlara, bilim doğası gereği deontolojik ahlakı içermediği ve sadece sonuç odaklı bir dal olduğuna gönderme yapılmaktadır. ❝Teleskoplar uzayı gözleyedursun, belkide şu an birileri Dünya'ya mikroskopla bakıyor.❞ #76580678 > Aslında bu yeni cesur dünyaya bir azmin sonucuyla erişmedik!.. Tüm bu bahse konu şeylerin göz ardı edilmesiyle, üzerimizde olan gözetimin bizler hakkında veri toplamasına izin vermekle ve toplum olarak pasif kalarak, birçok şeyi kabul ederek bizler yardımcı olduk. Belki Cesur Yeni Dünya'da özetlenen bu gelecekten korkmak için çok az nedenimiz var ve belki bir gün kolektif olarak bu uykudan uyanacağız. Yoksa 1910'da,
Winston Churchill
Winston Churchill
’in Başbakan Herbert Henry Asquith’e: “Zayıf fikirli olanların çoğalması yarış için çok korkunç bir tehlike.” dediği gibi, çoğalarak bu dünyada hem kutuplaşacak hem de onların istediği, planladığı doğrultuda hayata devam edeceğiz. Şimdiden keyifli okumalar dilerim arkadaşlar. Bir sonraki kitap yorumu ve değerlendirmesin de görüşmek dileğiyle. Esen kalınız! ~ A.Y. ~
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,1bin okunma
··
1.640 görüntüleme
Murat Ç okurunun profil resmi
"George Orwell’in 1984'ü Stalinizmi kapsayan bir şimdi ile Nazizmin gelişmesine tanık olan bir yakın geçmişin büyütülmüş bir gelecek yansıtımıdır. Cesur Yeni Dünya, Hitler Almanya’da iktidarın en üst basamağına çıkmadan, Rus zorbası yürüyüşüne başlamadan yazılmıştı." der Huxley, CYD'yı Ziyaret kitabında ve devam eder, “Bizi doğru yoldan ayırma,” diye dua ederiz gayet yerinde nedenlerle, çünkü insanlar çok uzun süre ya da çok baştan çıkarıcı biçimde ayartıldıklarında, genellikle pes ederler. CYD'yı okudğumuzda korkutucu bir distopyadan kıyasla, geleceğe yönelik öngörülerin hafif bir dokunuşla aktarılmış şekli diyebiliriz. CYD incelememde dediğim gibi, 1984 korkutucu bir distopyadır ama öngörüleri Nazi devrinin sonlanmasıyla kısmen gerçeğe dönüşememiştir. Ama hala onu hortlatmaya çalışan, insanları propaganda ile manipüle edip, onları madden değilde fikren ortadan kaldırmak ile meşguller. Fikirler ölmez ama fikirlerde yapılacak bir devrim, tıpkı 1984'te olduğu gibi daha faydalıdır. CYD'da anlatılan konuların günümüze daha çok yansıdığı ortadadır. Bu distopya da herkes, herkes içindir yani bir bakıma Osho'nun da yarattığı ya da istediği dinde olan şeydir. Öğretileri de cinsellik ve seks konusu olduğunda savunduğu şey de tam olarak budur. Amerika'da oluşturulan toplum tam olarak herkes, her kesindir mottosunda yaşamıştır. Kitabın anlattığı olaylar kadar Huxley'in yarattığı karakterlerinde önemi büyüktür. Yine incelememde hepsini yazdığım ama sadece Mustapha Mond'un Atatürk ve Sir Alfed Mond'dan esinlenildiğini buraya bırakayım. Eline sağlık inceleme için. Okuyun bu kitapları, algınızı açın okurlar. Toplum uyuşturulmuştur, Düşünemez haldedir, Haplar ve bilinçaltına girilmesi sayesinde Pablo Escobar’ın beyaz rüyasında yürür gibi kafaları iyidir. Fikir diye bir şey yoktur, Sublimal mesajlar, Telkinler, Anonslar, Sürekli gülen suratlara ne yapması gerektiğini söyler, Tıpkı 1984’de ki gibi! “Big Brother is Watching You!” 😎
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Ya, Başpiskopousum! O nasıl bir yorumdur öyle? 😎 İki dk. kendime salata (meze) yapayım diye mutfağa girdim ve geldim, geldiğim ve yorumla birlikte şok odum desem yeridir. Şimdi ben yiyeceğimi mi, okuduğumu mu sindireyim (?) dersem de inanma sen. Şaka bir yana, senden bir şeyler geleceğini biliyordum, ama ne zaman ve nasıl geleceğini bilmiyordum dersem yeridir. Sen bu yorumun ile tüm cevap haklarımızı elimizden almışsın. Şaka şaka. O kadar emek verdin yorumun için ve teşekkürü de fazlasıyla hak eder bir yorum olmuş. Ki severek okuyorum senin verdiğin cevapları ve bunlar için zamana ihtiyacın olduğunu da biliyorum. Eh artık kısa zaman içinde seni de tekrar incelemelerde görmek isteriz. Konuya geri gelecek olursak; Evet, sen zaten denilecek olanların birçoğunu da ifade etmişsin. Maalesef durum gerçekten bitti gibi görünse de, insanların hayatına ufak ufak temaslarla, döngüyü aynı oyun sahası içinde tutma gayreti ve çabası içinde olanlar var. Neyse, çok dallandırıp budaklandırmadan, ben mezeye geri döneyim ve kapısını yeni araladığım Rus Edebiyatı ile ilgileneyim. Uzun süredir duygusal duygusal bakışıyorduk kitaplığın raflarından. Günün kalanının senin için güzel geçmesi dileğiyle. Bundan sonraki kitabım sıradan 1984 olacak ve ona da karalarız evelallah! 😎😎😎
Kepilleus okurunun profil resmi
youtube.com/watch?v=h0q-cQr... Müzik eşliğinde okudum, düşüncene sağlık abi :)
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Kepilleus
Kepilleus
çok teşekkür ederim güzel kardeşim. Okuyan gözlerin dert görmesin ve edebiyat dolu bir akşam olması dileğiyle. Keyfin daim olsun!
SS okurunun profil resmi
Okuyacaklarım arasında :)
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Keyifle olsun Serap. 😊🤗🙏
Asel okurunun profil resmi
Öncellikle güzel bir inceleme olmuş bana gılgamış destanını anımsattı:) verilen örnekler güzel açıklamış kalemine sağlık:)
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Asel
Asel
günaydın güzel kardeşim. Konuya ilgin ve yorumun için teşekkür ederim. Evet, konusu itibariyle türü farklı ve dikkat çekici. Beğenmeyen olabilir, ama bilim kurgu sevenler için kyda alınacak eserlerden. :)
4 sonraki yanıtı göster
NO PASARAN okurunun profil resmi
Gerçek bir beyin fırtınasına şu an hazır değilim:)) fakat, büyük bir emek var inecelemenizde ve zevkle okuycağimdan emin olabilirsiniz efendim şimdiden kaleminize sağlık diyip incelemenizi okumaya başlıyorum.. Sevgiler Adem Usta. :))☕☕🍫
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Ehehehehe. İkra ikra. Çayını kahveni al, öyle oku. Olayların döngüsü ve anlatımı az biraz uzun. ☕🍫
2 sonraki yanıtı göster
duha 人 okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme, emeğinize sağlık 👍 Benimde okuma listemde olan bir kitap, yakın zamanda başlayacağım 😀
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
https://1000kitap.com/Roso bence de oku. Gayet yerinde güzel bir kurgu roman ama insan okurken günümüzle kıyaslandığında, sanki yazarın 1932'den ta bu zamanları gördüğü hissine kapılıyor. 🤗😊🙏
2 sonraki yanıtı göster
Sezen B. okurunun profil resmi
Rafet el Roman ve Şanışer'in şarkısı incelemeye çok yakışmış Adem Bey. :) Emeğinize sağlık. Kitabı okuma listeme ekliyorum. :)
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Sezen Hanım, günaydınlar olsun! 😊🙏 Gerçekten severek okuyacağınız bir kitap olacak emin olun. Evet, kitabı okurken o şakı ve sözleri hep aklımdaydı ve incelemeye eklemek istemiştim. Oldu da ve sanırım doğrular nitelikte oldu. 😊 Tekrar çok teşekkür eder, güzel bir gün dilerim. 🌸
2 sonraki yanıtı göster
Diana Rustamova okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık, muhteşem bir inceleme olmuş 👏😊
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Diana Rustamova
Diana Rustamova
konuya olan ilginiz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. Gün sizin için güzellikler içinde geçsin efenim. 😊😊😊
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.