Bizim çevrede tam anlamıyla bir şeyh salgını var. Ama bu şeyhler de bilmiyorlar, hangi tarikattan olduklarını. 1947 yılının Eylül ayında gezdiğim on bir köyde, gezmeden bildiğim yine yirmiye yakın köy içerisinde, en az şeyh, Hıcıp köyündedir. Elliden fazladır. Köy, yüz elli evlik. Çoluk çocuk tarikata heves etmekte ve girmekte. Tarikat ilişkinlerine bizde şık, yani şeyh
derler. Bir karış sakal uzatıyorlar. Görünüşte, dünyada gözleri yoktur. İşi
ermişliğe vurmaktalar. Bütün bu köylerde, bunların işleri sabaha kadar kudüm çalıp ilahi çağırmak ve sesleri kısılıncaya dek zikretmek.