Kadınlar, başarıyı sahiplemekten kaçınırken, başarısızlığın sorumluluğunu üstlenme fırsatına balıklama atlamaktadır. Erkekler, sorumluluğu koşulların, bir başkasının, vb. üstüne atarak başarısızlıklarının nedenlerini dışsallaştırma eğilimi göstermektedir. Kadınlar ise sanki toplumun paspası olarak doğmuş gibi, olayların suçunu kendilerine alırlar. (Bazı kadınlar, suçu üstlenme heveslerini sanki bu bir tür özgecilikmiş (özveriymiş) gibi göstermekten hoşlanıyor. Ama değil. Suçu üstleniyorlar, çünkü gerçek suçluları yüzleştirmeyi ürkütücü buluyorlar.)