Gönderi

656 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
John Steinbeck Cennetin Doğusu için ‘’Bugüne kadar yazdıklarım, bu kitap için bir hazırlık niteliğindedir’’ demiş. Ben Steinbeck ustaya çok katılamıyorum bu konuda. Edebi dil olarak belki diğerlerinden daha üstün olabilir - sonuçta romanı kendi dilinde okumadığım için bunu değerlendiremem – ama işlediği konu olarak diğerlerinden daha iyi diyemem. John Steinbeck bu eserinde toplumcu-gerçekçi çizgisinden çıkmış. Fareler ve İnsanlar, Bitmeyen Kavgadaki gibi ya da Gazap Üzümlerindeki gibi emekçi-üretici kesimin sesi olmamış bu eserinde. Diyeceksiniz ki kötü mü bir roman olmuş, hayır gene çok sürükleyici gene etkileyici bir eser ancak bildiğimiz Steinbeck’in dışında bir yapıt olmuş. Konu olarak Habil ile Kabil’in epik öyküsünden oldukça etkilenmiş ki Steinbeck sık sık göndermeler yapıyor bu hikayeye. Genel olarak bir iyi-kötü mücadelesi konu edilmiş kitapta. İyilerin kötülerle mücadelesinden çok, kişinin kendi içinde yer alan kötü ile olan mücadelesi ve onu kontrol altına almaya çalışması anlatılıyor. Kitapta yer alan aşağıdaki cümleler aslında kitabın özeti gibi; ‘’Onca belirsizliğin içerisinde, şunsan eminim ki insanlar en üstteki zayıf tabakanın altında şyi olmak ve sevilmek ister. Hatta kötülüklerin çoğu sevgiyi kısa yoldan el etme çabasıdır’’ ‘’Bana öyle geliyor ki, siz ya da ben iki düşünce ya da eylem arasında seçim yapmak zorundaysak, ölümümüzü düşünmeli ve dünyaya mutluluk getirmeyeceği şekilde yaşamaya çalışmalıyız’’ ‘’Kötülüğün hep yeni, taptaze bir çehresi vardır, oysa erdem dünyadaki her şeyden köklü ve saygındır’’ Yukarıda da belirttiğim gibi insanın içinde yer alan kötülük ve erdem arasındaki savaş Steinbeck’in kafasını oldukça yorumuş. Buna göre 3’e ayrılıyor insanlar: Birincisi tamamen iyi olanlar ve içerisinde hiç kötülük barındırmayan insanlar, ikinicisi bunun tam tersi yani içinde hiç iyilik bulunmayanlar (kitapta Kate karakteri ile vücut bulmuş) ibr de hem iyiyi hem kötüyü içinde barındıranlar var ki bunlar hep bir vicdan muhasebesi içindeler ve yaptıklarından dolayı sürekli bir pişmanlık içindeler ama gene de kötülük yapmaktan kendilerini alıkoyamıyorlar. Bu kişilerin kendi içindeki bu mücadele Tekvin’den alıntılarla pekiştirilmiş. Hükmedebilirisin (İbranice: Timşel) kelimesi üzerinden derin felsefi tartışmalar var kitapta. Bu bağlamda 334 ve 335. sayfalar dikkatli okunmalı. Birazda kitabın geçtiği yer olan Salinas’tan bahsetmem lazım. Bazı yazarlar için bazı mekanlar olmazsa olmazdır. Eserlerinin tamamında ya da büyük bir kısmında aynı coğrafyayı mekan olarak seçerler. O coğrafyanın ruhunu, iklimini, kültürünü çok iyi özümsedikleri içindir bu. Mesela Yaşar Kemal için Çukurova böyledir ya Dostoyevski için Petersburg…Steinbeck için de çocukluğunun geçtiği Salinas Vadisi böyle bir yer. Bu coğrafyayı çok içselleştirmiş diyebilirim Steinbeck için. Adeta Steinbeck’in bir parçası olmuş bu bölge. Son olarak efsane aktör James Dean’in rol aldığı üç filmden biri bu kitabın uyarlaması. Yönetmen de gene tanıdık bir isim: Elia Kazan. Kitabı okuduktan sonra filmini de izlemenizi tavsiye ederim.
Cennetin Doğusu
Cennetin DoğusuJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 20176,5bin okunma
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.