Tıptaki durumu da en az cam eşya yıkama işindeki kadar vahimdi. Kalp üfürümünü duyamıyordu, retinayı bir kez olsun görmeyi başaramamıştı; hatta bir keresinde gözlüğü ameliyat sırasında hastanın batın bölgesindeki kesiden içeri düşmüş, bir başka seferinde bir cerrahın parmağını hastaya dikmeyi başarmıştı. Sonunda tek bir şartla mezun olmasına izin verildi: Canlı hastalar üzerinde asla hekimlik yapmayacaktı. Patoloji eğitimi görmek üzere Columbia'ya döndü ama daha ilk yılın ardından bölüm başkanı, ölü hastalar üzerinde de asla çalışmaması gerektiğinde ısrar etti.