"geçmeyen bu hüzün bu ağlamaklı ruhla
birden ayağa kalktım
son sözünü söylemiştin.
"suyunu iç"
ben yarım kalmış bir kahveyi bile yudumlayamayacak kadar
kendimi kendimden kopardım,
ayağa kalktım kent sarsıldı
ama kimse sallanmadı
sokağın bir ucundan bir ucuna sırattı sanki ardın sıra yürümek
ve ben yaklaşan ihtiyar bakışla senden düştüm"