Gönderi

Mecliste halifeliğin kaldırılması tartışması
Zonguldak Mebusu Tunalı Hilmi Bey'in de teklifin lehindeki konuşmasından sonra teklifin tümü üzerindeki görüşmeler yeterli görüldü, maddelere geçildi ve “esasen hükümet ve Cumhuriyet anlam ve kavramının içinde mevcut olduğundan” gerekçesiyle halifelik makamını kaldıran birinci maddenin görüşülmesine başlandı. Urfa Mebusu Saffet Efendi, “Cumhuriyet idaresinin görevlerinden biri ve birincisi yüce İslamiyet kurallarının korunmasıdır” diyerek halifeliğin din gereği olmadığını ve halife olmanın tek şartının işleri adaletle idare etmek olduğunu anlattı ve “Peygamber'den sonra, adalet ve hakka dayanarak ayakta duran bir hükümet ise ancak Cumhuriyet idaresinde bulunabilir. Bundan ötürü, mademki bugünkü idaremiz de Cumhuriyet'tir, o halde halifeliğin niteliği akıl ve mantık bakımından Büyük Millet Meclisi'nin manevi kişiliğinde vardır. Böyle olunca da, 'halifelik” sıfatını Büyük Millet Meclisi dışında ve İslamın gereğine aykırı olarak anlamsız bir söz durumuna düşürmek Cumhuriyet'le bağdaşamaz” dedi. Kastamonu Mebusu Halit Bey, işi politik bakımdan ele aldığını, dinsel bakımdan Halifeliğin kaldırılmasında hiç bir sakınca görmediğini ve fakat bin üç yüz yıllık bir kuruma karşı halkın bağlılığının da önemi olduğunu, nitekim milli mücadeleye başlarken, halka halifeliğin kurtarılacağının söylendiğini, bugün de halkın halifesiz cuma namazı kılınamayacağı kanısında bulunduğunu hatırlatarak “halifelik kaldırılmıştır” demektense, “halifelik, Büyük Millet Meclisi'nin manevi kişiliğinde vardır” denmesinin daha doğru olacağını söyledi. Manisa Mebusu Vâsıf Bey halifeliğin kaldırılması gerektiği konusunda uzun bir konuşma yaptı. Gümüşhane Mebusu Zeki Bey ile Kastamonu Mebusu Halit Bey'e cevaplar vererek, “Cumhuriyet'i ilan eden bir milletin kendi varlığını kurtarmak için, sultanlık iddia edebilecek herhangi bir kuvvete meydan bırakmaması gerekir. Cumhuriyet'i ilan eden bir milletin en yüksek görevi kendi vatanı, kendi varlığı için tehlike yaratabilecek ikiliklere meydan vermemek, sultanlık isteklerine meydan bırakmamaktır. Milletin esenliği için, Sultanlık örnek olacak bütün kuruluşları yıkmaktır. Ancak o zaman Cumhuriyet tamam olabilir, ancak o zaman Cumhuriyet temellenebilir” dedi ve Milli mücadele sırasında Halife ile düşman ordularındaki Müslüman askerlerin durumunu anlattı. Ara sıra sorulan “Nereye gidiyoruz?” sorusunun milletin geleceği ile ilgili bir kuşkudan doğmadığını, yapılan büyük devrim karşısında milletin ruhunda şüpheler uyandırmak için ortaya atıldığını, halka halifeliğin kurtarılacağının söylenmiş olduğunu ve nitekim halifeliğin de kurtarıldığını, fakat zamanla bazı şeylerin değişebileceğini belirtti ve şöyle konuştu: “Dünya bir evrim akımını izlemektedir. İnsanlığın durumu, idare şekli anlayışı, görüşü son hızla durmadan değişmekte, gelişmektedir. Dün söylediğimiz bir şey zararlı duruma girmişse, istesek de artık onu devam ettiremeyiz.... Düşman süngüsü ile milletin karşısına çıkacak kadar zararlı ve zehirli ve hain bir kuruluşu yerinde bırakmak imkânı var mıdır?”
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.