Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
8/10 puan verdi
·
22 günde okudu
TOTEM VE TABU – SİGMUND FREUD Toplumsal anlam arayışının temellerinden biri hiç şüphesiz ki totem ve tabu temellidir. Ahlak denilince bireysel güdüleri yönlendirmek elbette göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Psikolojik altyapısı bilinmeyen o kadar çok totem ve tabumuz var ki... Yahudi bir ailenin çocuğu olan ve asıl bulgu kaynağı kendi hayatı olduğunu düşündüğüm Freud kendi ailesinde sorgulamaya başladığı bu öykü her ne kadar kendi totem ve tabuları sebebiyle uzak örneklerle işlense de hayatına hâkim her araştırmacının benimle aynı kanıya ulaşması zannımca yüksektir. Totem ve tabuları farklı toplumlarda başarılı bir şekilde örnekleyen bazı küçük örnekleri devasa topluluklara temellendirmesi sağlıklı olmasa da bu alanda okuduğum birçok eser ile açık ara önde olan bir eserdir. Dört temel konu başlığı altında oluşturulan kitabın içeriği başlıklarla şöyledir. İlkellerin korkusu, Tabu ve karşıt duygular, Animizm, sihir ve düşüncelerin salt erki ve son olarak totemizmin çocukluktaki yinelemeleri olarak sunulmaktadır. Okuyacaklar için içerik paylaşmamaya dikkat edeceğim. Ancak şunun altının çizilmesi gerekir ki totemlerin ilahi literatür taramasından eski olduğu totem ve tabunun toplumsal düzenin aslında kendi açıklarını yamamak için ürettiği yamalar olarak kabul edilebilir. Yazarımız her ne kadar içgüdü denilince en temel ve değişmez olan üreme etkinliğini temel alıp tüm teorileri için bir laboratuvara çevirdiği bu bulvarı kendisinin aykırı görüşlerinin oluşturduğu bir zihin haritası ile önümüze sunmaktadır. Ancak teorilerinin diğer bulvarlarda başarısı göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür. Daha önce belirttiğimiz gibi toplumsal ahlakın yamalarını kendi laboratuvarında inceleyip açıklarını ince ince kurguladığı ve farklı örnekler ile desteklediği bir kitabı inceliyoruz. Toplumların totem geleneklerinin aslında biraz düşünüldüğünde modern zamanda hala dipdiri karşımızda olduğu kaçınılmaz bir portre çizmektedir. Bireysel istek ve arzuların aslında oluşturdukları talepler toplumlarda kural oluşturmayı zorunlu hale getirmiştir. İlkel kabilelerde evlilik yasakları ve savaş sebepleri bugün bizler için engel teşkil etmese de aslında günümüz yasak ve cezalarının çoğunun da temelinde aynı tabusal engeller çıkmaktadır. Bu da şunu açıkça önümüze sunmaktadır ki totem ve tabular insanlık ile ortaya çıkmış ve gene onunla ortadan kalkacak kadar kadim bir tarihe sahiptir. İç Evlilik Korkusu: Kitabın başlangıç bölümü olan bu başlık aslında bir bakıma kitabın temeli niteliğindedir. Günümüzde hala varlığını sürdüren bu konu aslında tüm totem ve tabusal bulvarların konusudur uzak akrabalığın özümsendiği farklı ailelerin akrabalıklarının aslında ilkel değil evrensel bir ihtiyaç olduğu farklı ailelerin bir araya getirilmesi ile anlaşma ve bağdaşma temelli oluşturulan bu düşünce günümüzde hala yaşamaktadır. Aile bağlarının oluşturduğu bağların diğer bağlardan daha güvenilir olduğu açık bir olgudur. Bu tabunun içgüdüsel ve düşünsel güvenin temelinde farklı bir takım hislerin olduğu uzun uzadıya anlatılsa da toplumsal düzen ve günümüz teknolojisinin dahi mağlubiyetle takipçisi olduğu bir tabu olduğu kanıksanmış bir gerçekliktir. Aslında bunun korku değil tedbir olduğunu düşünme ile beraber bu konu kitabın özeti niteliğindedir. Tabu ve Karşıt Duygular: İkinci bölümümüz tabuyu ele almakla başlar farklı bölgelerin tabu örneklendirmeleri açıklanır ve tabusal karşılaştırmalar yapılır. Kendi içindeki dört başlık altında incelenir; 1) Öldürülen düşman ile uzlaşma 2) Yaşamsal sınırlamalar 3) Kefaret ve arınma eylemleri 4) Bazı seremoniyel önlemler Tabu alışılagelmiş etikten farklı olarak temel ayrım da ilahi olmadığı aktarılmaktadır. Tabunun ilk ceza ile karşılaşılan eylem olduğu düşünülmektedir. Freud ilkellerden günümüze aktarımlı ve günümüz Nevrozlarını tabu anlayışının benzer ve geleneksel kökenli olduğu sebebiyle geçmiş takipçiliği ile bağdaştırmaktadır. Günümüz tabularının köken olarak ilkel ve gelenek ile yaşatıldığı ve aynı kaynaktan beslendiğini açıklamaktadır. Tabunun aslında sebepsiz olduğu asıl konunun korku olduğu bilinçsiz bir eylemsellik içerdiğini bunun vicdan ile ilgili olduğunu işler ve ‘’içimizde yaşayan belli isteklerin uygunsallığına ilişkin iç algı‘’ sözleri ile vicdanı sunmaktadır. Aslında tabunun mihenk taşları günümüzden geçmişe hiç değişmemektedir. Psikolojik bir baskı unsuru olarak boşlukları yamamaktadır. Tabuları çiğneyenlerin cezalandırılması ise tabii ki tabu ile kaimdir. Birinin kirli hatta şeytanlaştırmada düşmanlaştıran ve yaşamını bile sonlandırmaya uzayan bu cezalar günümüz insanın bile başvurmaktan çekinmediği uyuyan duygularındandır. Bunun dışa vurumu mümkün noktalarda ne kadar çılgınca sonuçlar verdiği aslında bilinmektedir. Ancak tabudaşlarımız tarafından uygulandığında suskunluğumuz katmerlenmektedir. Çoğu zaman ancak bize dönüldüğünde tepkisellik eylemselliğe dönüşmekte ancak evrensel tepkisellik oluşmadığından çoğu zaman dikkate alınmamaktadır. Animizm, Sihir ve Düşüncelerin Salt Erki: Asıl tabunun güç ve kalıtsallığı aktarılan bu bölümde asıl olan tabunun temsilcisi veya temsili masa yatırılmaktadır. Aslında buradan nesnenin kabul görülen özellikleri zamanla asıl ile yani tabunun kendisi ile ortaklaşması alınır. Oluşturulan materyalin zamanla büyüyüp tabusallaşması; anlatılanı anlaması, çözüm üretmesi ve bazen ileri gidip duygusal öğelerin atandığı bu nesne zamanla tabunun temsil niteliğini ve hatta tabunun kendisine dönüşmekle devam etmektedir. Güç aktarımı da tıpkı bir tabu gibi birdenbire sebepsiz ortaya konulmakta ve bu aktarım da tıpkı tabu gibi kabul görmektedir. Totemizm Çocukluktaki Yinelemeleri: Son bölüm düşünürleri sınıflandırmaktır. Bu sınıflama üç başlık altında olur. Nominalistik, sosyolojik ve psikolojik kuramlar altında incelenir. Darwin'in maymun teorisini alarak maymun yaşamından örnekle bazı tabuların totem düşüncesinden eski olduğunu aktarır. Bunun ilkeller arasındaki iktidar mücadelesinde totem oluşumları, totemin öldürülmemesi gerektiği bu saygının aslının totem olarak kabul edilen nesneye veya totem kabul edilen canlıya veya toteme değil ataya gösterilen saygıya işaret ettiğidir. Burada hayvanın veya totemin oluşturduğu yasak ve cezaların alt metnini açıklamaktadır. Totem ve tabu kitabı genel perspektifte bu konulara ve alt başlıklara açıklık getirmektedir. Ancak Freud buradaki kabulleriyle oluşturduğu düşünce sistemi bazı açıklar bırakmaktadır. Bunları da düşünceye yöneltmek ve okur ile beyin fırtınaları oluşturmak istemiyle yaptığı düşünmekteyim ancak hakkını teslim etmek gerekir ki gerçekten çok ağır bir eserdir.
Totem ve Tabu
Totem ve TabuSigmund Freud · Say Yayınları · 20165,9bin okunma
··
143 görüntüleme
Adem okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık Davut Bey, faydalı bir inceleme olmuş. Ben de okumayı düşünüyordum, şimdi daha öne çekeceğim kitabı. Ya da tüm çalışmalarını alıp, tek seferde okuyup içinden çıksam mı bilemedim.. Biliyorsunuz
Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
,
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
gibi yazarlar pek Freud'a katılmamaktalar. Bu yüzden bu isimlerin de tam zıttı argümanları var bazı konularda. Sizce karşılıklı okuyarak, argümanları bu şekilde mi değerlendirmeli, yoksa yazar bazlı okuma mı yapılmalı? Bu konuda fikriniz var mı?
Davut Ufuk ERDOĞAN okurunun profil resmi
Karşılaştırmalı okuma her zaman daha fazla yararlı olur düşüncesindeyim. Ancak tam anlamıyla argümanları kavramadan da çok yararlı bir okuma olmayacağını belirtmek isterim...
1 sonraki yanıtı göster
ZeyZeBü okurunun profil resmi
Freud amcama denk gelipte, es geçen var mıdır ki🍫
Davut Ufuk ERDOĞAN okurunun profil resmi
Yoktur sanıyorum...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.