Gönderi

Melankolikler ise kendi kendilerini suçlarlar. Bir melankolik şöyle der örneğin: "Bütün ailemi mahvettim" ya da şöyle söyler: "Bütün servetimi çar çur ettim, çocuklarım açlıktan ölecek." Ancak, bir kimsenin kendi kendini suçlaması işin yalnızca dış yüzüdür; gerçekte suçladığı kimse başkalarıdır. Bir örnek size: Çok saygın ve nüfuzlu bir kadın bir kaza geçirmişti, artık toplum içindeki etkinliğini bundan böyle alışageldiği gibi sürdüremiyordu. Evli üç kızı vardı, öyleyken kendini pek yalnız hissetmekteydi. Yine o sıralar kocasını kaybetti. Çocukluğunda nazlı büyütülmüş bir kadındı, kaybettiği şeyi yeniden ele geçirmeye çalıştı. Avrupa'ya bir gezi yaptı, orayı burayı dolaştı. Ama kendisine eskisi gibi önemli bir kişi gözüyle baktığı yoktu. Eşi dostu yüz çevirdi kendisinden; melankoli, hastanın çevresindekiler için her zaman çetin bir sınav oluşturur. Telgraf çekip kızlarından, yanına gelmelerini istedi ama kızlarından her biri bir mazeret ileri sürüp gelemeyeceğini bildirdi. Eve döndüğünde ağzından en sık çıkan sözler şunlardı: "Kızlarım beni öyle çok severdi ki!" Kızları kendisini yüzüstü bırakmıştı. Annelerine bakması için bir hemşire bulmuşlar, anneleri döndükten sonra kendisini ancak seyrek olarak gidip görmüşlerdi. Kadının ağzından çıkan sözleri yüzeysel anlamıyla anlamamalıyız. Bir suçlamadır bu sözler, koşullara aşina herkes bunu bilmekteydi.
··
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.