Gönderi

Bunca işkence, kıyım, kayıp zaten "Gözümüzün önünde," zaten "bildik, tanıdık" olduğu için mi koku yetimizi yitirmiştik? Şimdi mi anlamıştık ölümün fiyat kırdığını, nicedir seri üretim me geçtiğini, sahnelenen kanlı oyun için hep figüranlar, insan bedenleri istediğini? O aldırışsız, unutkan, açgözlü bakışın hiç mi suç ortaklığı yoktur? Suskunlukla sarmalanmamış mıydı işkence çığlıklar, işitmediğimize inanalım diye?
Sayfa 49
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.