Kitabı, sanki bir gencin günlüğünü izinsizce okuyormuş gibi bir utanç hissine kapılarak okudum. Gerçekten de Tolstoy bu eserinde, bir gencin iniş çıkışlı ruh halini çevresindeki insanlarında ruh halini betimleyerek çok güzel bir tablo çiziyor. Bize bir taraftan ailesini, öğretmenlerini, ilk aşkını ve abisi ile olan dostluğunu anlatırken; bir taraftan da hayatın gerçeklerini kendisine gösteren ve bir delikanlıya dönüşümünün kıvılcımlarını ateşleyen olayları, kendi iç dünyasındaki derin iç muhasebeleriyle dengeye oturtmaya çalışıyor.