Teşekkür ederim. Okumanızı mutlaka öneririm, faydalı bir okuma olacaktır, sanatsal açıdan ise haz verecektir:)
Çoğu okur küçümsediğinden midir, başarısız bulduğundan mıdır, isim yapmış birkaç yazardan hariç yerli ürünlerimizi okumaz. Yerli romanımıza biraz insaflı bakilmalı Batı romanıyla arasında 200-300 yıllık bir zaman var. Mesela Araba Sevdası yayımlandığında Suç ve Ceza ,Sefiller gibi dev romanlar çoktan okunmuştu, bu açıdan ve bugünkü ölçütlerle bakarsak Araba Sevdası başarısız hatta komik gelir. Ama o roman aslında edebiyatımız için büyük bir merhaledir. Bihruz edebiyatımızın ilk sağlam tipidir. Siz sevmemişsiniz ama dönemi anlamak için, ilkleri tanimak için okumuşsunuz. Gerçek edebiyat okuru böyle olmalıdır bana göre, şans vermelidir, karşılaştırmalıdır. Çünkü kurgu eserler her ne kadar estetik haz için okunsa da döneminin sosyal-psilojik belleğidir aynı zamanda.Ben de bahsettiğiniz kimi okurlar gibiyim, imkanım olsa yerli eserlerin hepsini okumak isterdim ama benim normal işim de bu zaten.
Toplumcu romancılar sorununa Fethi Naci çok geniş bakmış ve irdelemiş, bu açıdan sizi tatmin edecektir. Özellikle kendi gerçeklikleriyle nasıl çelistiklerini açıkladığı kısım çok doyurucuydu. Ve tabi ki ihmal edilen birey psikolojisi. Fakir Baykurt'un sözüne de yer vermiş. "Biz topluma yönelirken, bireyi savsakladık." iş sanat yapmaksa onları romancılık açısından ben de zayıf buluyorum. Ama onlar döneminin adamıydılar, bir ihtiyacı karşilamaya köylüyü, işçiyi romana sokmaya çalıştılar. Önlerinde yerli mana da pek örnek yoktu. Onların romanlarını edebi anlamda zayıf buluyorum ama dili güzel kullanmalarını, mesajlarını, insanımızı anlatma tarzlarını, sıradan insana ulaşmaya çalışmalarını çok seviyorum. Eminim bunda köyde büyümemim çok etkisi var. Bu şartlarda artık Mahmut Makal, Fakir Baykurt, Kemal Tahir çıkmaz. Bu yüzden onlar edebiyat tarihimiz için çok değerliler bana göre.