Gönderi

Ahlaki ihmallerin günahı, mağazalardan alınacak hediyelerle bağışlanabilir ve aklanabilir; çünkü bunları gerçek kılan ayartmalarla arkalarında yatan esas dürtüler ne kadar bencil ve kendine gönderme yapan cinsten olsa da, alışveriş yapma eylemi ahlaki bir fiil olarak yansıtılmaktadır. Kendi yarattığı, teşvik ettiği ve şiddetlendirdiği kabahatlerle kışkırtılmış ahlaki dürtülerden yararlanan tüketim kültürü, bu yolla her mağazayı ve acenteyi yatıştırıcı ilaçlarla anestetik uyuşturucular tedarik eden eczanelere dönüştürmektedir. Bu örnekte verdikleri uyuşturucu ilaçlar, fiziksel acılardan ziyade ahlaki rahatsızlıkları hafifletme veya ortadan kaldırma niyetiyle üretilmiştir. Ahlaki ihmallerin eriştiği alan ve şiddeti arttıkça, ağrı kesicilere yönelik talep durmadan büyür ve ahlaki yatıştırıcıların tüketimi bir bağımlılığa dönüşür. Sonuç olarak kışkırtılmış ve tasarlanmış ahlaki duyarsızlık, genelde mecburiyete veya “alışkanlığa” dönüşür: Neticede ahlaki acıların insanlara faydası olan uyarıcı, ikaz edici ve harekete geçirici rolünden soyutlanmasıyla, kalıcı ve yarı evrensel bir koşula dönüşür. Ciddi anlamda rahatsız edici ve kaygı uyandırıcı hale gelmeden önce ahlaki acının boğulmasıyla, ahlaki iplerle örülmüş beşeri bağlar altüst olarak daha kırılgan ve hassas hale gelir.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.