Gönderi

Bu durumda en geniş anlamda ibadet; "insanın ilahî irade ve rızayı gözeterek yaşaması, dinî kural ve değerlere bağlı kalması, her durumda Allah'la ilişki ve iletişimini sürdürmesi" anlamına gelmektedir. Bu anlayışa göre ibadet, belli zaman ve mekânlarda yerine getirilen sınırlı bazı uygulamalardan ibaret değildir. İbadet, varlığı ve hayatı anlama ve anlamlandırma tarzıdır. Müslüman her an ve her durumda, Rabbi ile ilişki ve iletişime girebilir. Müslümanın Allah'a bağlılık ve tapınma arzusu ve bilinci, kişilik bütünlüğü içerisinde, her durum ve yaşantıda kendisini ifade edebilir. Müslüman, bütün hayatı boyunca Rabbine yönelip, onun rızasını gözetmeye ve elde etmeye çalışır. Böylece Müslümanın oturması kalkması, yemesi içmesi, konuşması susmasi gibi bedensel hareketleri yanında; korkusu sevgisi, sevinci üzüntüsü, öfkesi hoşgörüsü, acıması kıskanması gibi duygu ve heyecanları; iyi ve kötü, doğru ve yanlış olarak ayırt edip seçimler yaptığı düşünce ve yargıları; diğer insanlarla ya da varlıklarla ilişkileri, bir ibadet niteliğine kavuşabilir.
Sayfa 82
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.