Gönderi

Size Basralı fakih Müslim b. Yesâr'ın gürültü yapan çocuklarına 'Ben namaz kılarken istediğiniz kadar konuşup bağırabilirsiniz!' Dediğini söylesem bundan ne anlarsınız? Ashaptan bazılarının abdest alırken renklerinin solduğunu, halsizleşip dermandan düştüklerini söylesem acaba neyi anlatmış olurum? Kul, kimin huzuruna çıkmak için hazırladığını idrak edebilse acaba sevgilisinin verdiği randevuya hazırlanan bir aşıktan farkı kalır mıydı? Peki ya size Hz. Ali'nin namaza duracağı vakit benzinin sarardığını, bedenini titremelerin aldığını söylesem? 'Ne oluyorsun ey müminlerin emiri!' diye sorduklarında da 'Allah Teâlâ'nın yerlere, dağlara ve göklere teklif edip de onların kabulünden kaçındıkları, sonunda da insanın, yani benim boynuma aldığım ilahî emaneti ödeme zamanı gelmiştir, nasıl korkmayayım?' dediğini anlatsam!..
Sayfa 177 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.