Gönderi

O görünüm anından; o, anı olan andan sonra, yeniden kesişmiş midir yollarımız, kendi ayrı yollarını yürüyen iki kişi gibi, diye düşünürsün: O caddede? Şu sokakta? Belki, o her sabah tepeye tırmanırken, sen yokuştan aşağı sapmışsındır; geçmişisinizdir birbirinizin yanından—ya da bir şehirden bir şehire aynı zamanda göçmüşsünüzdür, iki gezgin gibi—ama, birbirinizden habersiz... İki harita kurarsın kafanda: zamanda ve uzamda, ikinizin gidiş-gelişlerini saptayan —şu kadar yıl ve o kadar yol içeren iki harita... Üstüste konulduklarında -konabilselerdi— bilmeden ve bulamadan birbirinizin yanından gelip geçip gittiğiniz yerleri, ulaşamama ve dokunamama noktalarınızı belirleyebilecek... Öncesini bile— Ama — bilemediğindir, o yerler; o noktalar, dokunamadıklarınız... Dokunamadığın noktalardan gelir yaşamının anlamı.
Sayfa 29
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.