Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“…bir şeye saplanıp kalan kişiye saplantısı, nesnelerin doğasında varmış gibi gelir. Bu yüzden de o şey, olduğu gibi algılanamaz hiçbir zaman.”
“Reklam, zevk değil mutluluk vaat eder bize: dışarıdan, başkalarının gözüyle görülen bir mutluluk. Kıskanılmanın getirdiği bu mutluluk da çekicilik yaratır. Kıskanılmaksa insanda, ancak yalnız başına tadılabilecek bir kendine güven duygusu yaratır. Bu duygu da yaşantınızı, sizi kıskananlarla paylaşmamanızdan gelir…”
Reklam
170 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Görmenin nasıl da çarpıtılabilir bir algı olduğunu gözler önüne seren kitap. Özellikle "çıplaklık" ile "nü" arasındaki farkı anlatışı beni çok etkiledi.
Görme Biçimleri
Görme BiçimleriJohn Berger · Metis Yayıncılık · 20205,7bin okunma
Reklam özünde özlem uyandırıcı bir şeydir. Geçmişi geleceğe satmaktır görevi. Kendi söylediklerinin ölçüsünü kendisi tutturamaz.
170 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
John Berger ile yapılan BBC televizyon dizisinden ortaya çıkan "Görme Biçimleri" yedi deneme yazısından oluşuyor. Kitap aslında yeni değil. Orijinal baskısını 1972 yılında yapmış. Türkçe ilk baskısı ise 1986 yılına ait. Her bir denemede resimlerin, özellikle yağlı boya resimlerin nasıl görüldükleri, ifade ettikleri anlam ve dönemlerindeki sosyal yapı hakkında bilgiler veriliyor. Her bir denemede farklı yağlı boya resim türlerinden bahsediliyor. Özellikle reklam ve tüketimle ilgili son deneme dikkate değer. Kitaptaki resimler renkli ve daha büyük olsalardı iyi olabilirdi. Kapak tasarımı olarak da sıradışı sayılabilecek bir yapıya sahip.
Görme Biçimleri
Görme BiçimleriJohn Berger · Metis Yayıncılık · 20205,7bin okunma
Kadın
"Erkekler davrandıkları gibi, kadınlarsa göründükleri gibidirler. Erkekler kadınları seyrederler. Kadınlarsa seyredilişlerini seyrederler. Bu durum, yalnız erkeklerle kadınlar arasındaki ilişkileri değil, kadınların kendileriyle ilişkilerini de belirler. Kadının içindeki gözlemci erkek, gözlenense kadındır. Böylece kadın kendisini bir nesneye -özellikle görsel bir nesneye- seyirlik bir şeye dönüştürmüş olur."
Sayfa 47 - Metis KitapKitabı okudu
Reklam
318 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Semerkant ;11. yy’da yaşamış olan İranlı bilge ozan Ömer Hayyam ‘ ın hayatı ve Rubaiyat’ının öyküsünü anlatıyor. Hayyam'ın yaşam sevgisine , Nizamülmülk'ün yöneticiliğine ve Hasan Sabbah'ın zekasına hayran olmamak mümkün değil.Hem anlatılan olayın tadı hem de birçok tarihi bilgiyi içinde barındıran bir kitap. Karakterleri, dönemin siyasi , ekonomik ve toplumsal boyutu, insanların yaşayış ve düşünce biçimleri çok güzel analiz edilip yazıya geçirilmiş. Burada yazarın kaleminin başarısı kadar çevirisinin de önemi var. Rubaiyatın yazılmaya başlanmasından titanik ile batışına kadar olan olaylar okurken okuyucuyu öykesine içerisine çekiyor ki bende bu coğrafyayı gidip görme hevesi uyandırdı. Ayrıca son bölümde İran'ın demokrasi ile imtihanı diyebileceğimiz bölümden dersler çıkarmak gerekir diye de düşündürüyor okuyucuyu. Keyifli okumalar.
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,6bin okunma
Saflık iki yanlıdır. İnsan bir tertibe katılmayı yadsıyarak o tertibin getireceği suçluluktan kurtulur, saf ve temiz kalabilir. Saf kalmak, aynı zamanda bilgisiz kalmak anlamına da gelebilir.
170 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Beni özellikle reklam üzerine yaptığı tespitler etkiledi. İnsanlardaki bu ''kıskanılır duruma gelme'' arzusunun vardığı sonuçlar zannettiğimden de fazla.
Görme Biçimleri
Görme BiçimleriJohn Berger · Metis Yayıncılık · 20205,7bin okunma
Reklamın yaptığı yalnızca, bize kıskanılır duruma daha gelmediğimizi -ama gelebileceğimizi- söylemektir.
Reklam
Seyirci – alıcının, ürünü edindiği zaman erişeceği durumuna bakarak kendini kıskanması beklenir. O ürünle, başkalarının kıskanacağı bir nesne durumuna dönüştüğünü düşünmesi amaçlanır. Bu kıskançlık onda kendini beğenme duygusunu güçlendirecektir. Bunu başka türlüde anlatabiliriz: reklam imgesi alıcıdan, aslında onun kendisine karşı duyduğu sevgiyi çalar; sonra da bu sevgiyi ona, alacağı ürünün fiyatına yeniden satar.
Yağlı boya resimde nesneler çoğu zaman oldukları gibi gösterilir. Gerçekte bunlar satın alınabilir nesnelerdir. Bir nesnenin resmini yaptırıp aldığınızda onu beze geçirtmek o şeyi satın alıp evinize koymaktan pek de değişik bir şey değildir. Böylece bir resmi satın aldığınızda o resimde gösterilen nesnelerin görünüşünü de satın almış olursunuz.
Perspektifle yapılmış yapılmış her taslak ya da yağlı boya resim seyirciye dünyanın biricik merkezinin kendisi olduğunu söylüyordu. Fotoğraf makinası – ondan daha çok da sinema makinası- aslında böyle bir merkezin bulunmadığını gösterdi.
Çıplak olmak insanın kendisi olmasıdır. Nü olmaksa başkalarına çıplak görünmektir; insanın kendisi olarak algılanmamasıdır. Çıplak vücudun nü olabilmesi için bir nesne olarak görülmesi gerekir. (Vücudun nesne olarak görülmesi nesne olarak kullanılmasına yol açar. ) Çıplaklık kendisini olduğu gibi ortaya koyar. Nü'lükse seyredilmek üzere ortaya konuştur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.