Dün Yaşar Kemal'in son romanı "Karıncanın Su İçtiği" ni anlatırken, büyük ustanın (diğer büyük ustalar gibi) neredeyse bir çocuk saflığına ulaştığını belirtmiştim.
Hiçbir roman tekniğine, hilesine ve okuyucuyu etkileme klişesine kapılmayan, dupduru bir yalınlık aşamasıydı bu.
Gürsel Gökalp adlı okurumuz, bu yazıya bir hatırlatma göndermiş; Friedrich Nietzsche'nin de benzer bir görüşü savunduğunu belirtiyor.
Gökalp'in hatırlatmasından sonra Nietzsche'nin aşamalarından söz etmek doğru olacak:
İnsandan üst-insana giden yol üç aşamalı.
Birinci aşama deve, ikinci aşama aslan, üçüncü aşama çocuk.
Birinci aşamada insan, toplumun sırtına bindirdiği bütün önyargıları, anlamsız değerleri bir deve gibi sırtında taşımakta, bunların hamallığını yapmaktadır.
İkinci aşamada giderek özgürleşen insan, bu değer yargılarından kurtularak, onlara karşı bir aslan gibi mücadele etme dönemindedir. Kafasında ve ruhunda bu değer yargılarını yıkmaktadır.
Üçüncü aşama ise çocukluktur: Nietzsche'ye göre; "Çocuk masumluktur ve unutmadır; bir yeni başlangıç, bir oyun, kendiliğinden dönen bir çark, bir ilk hareket, bir kutsal evet!"
Filozofa göre çocuk aşaması, insandan üst insana giden yolun son aşaması ve üst insanın başlangıcıdır.
(Gözüyle Kartal Avlayan Yazar, Zülfü Livaneli, sf. 177)