Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Başkalarının topraklarını zorla alan komutanlardan, niçin bu kadar büyük bir saygıyla söz edildiğini anlayamıyorum. Büyük İskender, Anibal, Sezar, Yarlman, Napoleon ve daha bunlar gibi binlerce komutan, yabancıların topraklarını yağma etmekten başka ne yapmıştır?
Bu yüzden buralarda halkın en alt tabakası bile kış uykusuna yatmıyor. İnsanlar acizliklerine boyun eğmiyorlar. Başkalarına güvenmiyorlar, ne olacaksa olsun demiyorlar.
Reklam
Küfür etmek medeniyetsizliğin belirtisidir. Eğer yiğitliği­nizi göstermek istiyorsanız, bunun için daha asil çözümler bulunuz.
Müsaade ederseniz anneler ve babalar size bir şey sormak istiyorum. Yetiştirme tarzınız çocuklarınızın kanat edinmelerine müsaade eder mi? Yoksa henüz yeni çıkmaya başlayan bu kanatları kökünden mi kazıdınız?
Sayfa 62
Ancak söylemek gerekirse bu çocuklar, ebeveynleri, pek çok teyzeleri ve amcaları olmasına rağmen kendi evlerinde birer yetim gibi büyümektedirler.
Sayfa 60
Ne ekerseniz, onu biçersiniz! Ne pişirseniz, onu yersiniz! Eğer gençliğin ruhunu, ekilmeyen bir tarla gibi kendi hâline bırakırsanız, orada ısırgan ve diken yetişir.
Reklam
Herkes hayattan bir şey almak ister ama ona bir şey vermek istemez. Birçok kimse çıkarcı, yağmacı ve asalak olarak atılır yaşama. Yaşamın sırrını bu parazitlikle arar.
“Hayattaki düzensizliklerin en önemli etkenlerinden biri şudur: Herkes, hayatında sadece refaha kavuşmayı ister ama hiç kimse hayatı yükseltmek için gayret göstermez ve çalışarak hayatını daha iyi bir şekilde ayarlama ihtiyacını duymaz.”
Sayfa 47 - Lev TolstoyKitabı okudu
“Siz, çocuklarınızı yetiştirirken yükselmek için onlara kartal kanatları mı verdiniz? Yoksa onların kanatlarını kökünden kestiniz mi?”
“Suç gençlerde değil, sizde! Siz gençleri nasıl eğitirseniz, onlar da öyle yetişir. Gençlere ne terbiye verdiniz?”
Sayfa 45 - SnelmanKitabı okudu
Reklam
Şu kuralı hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın: ‘Sağlam ruh, sağlam vücutta bulunur.’
‘Hiçbir şeyde aşırılığa gidilmemeli... Hiçbiri şey tek taraflı, tek yönlü olmamalı... Her şey ölçülü olmalı, zamanında ve yerinde yapılmalı.’
Şehirlerdeki evlerde çoğunlukla oturularak geçirilen bir yaşam, sağlığı bozar, kasları gevşetir. Kanı zehirler, insanları tembelleştirir.
Gerçek anlamda bir din'den bahsediyoruz tabi.
Aslında dinsizlik manevi fakirlik ve hastalıklı bir ruh halinin belirtisi ve halkın sahibi olduğu manevi değerlerin yok olmasıdır. Bunun sonucunda insanlar hayvani duygularının esiri olur, maneviyat kaybı, ahlaksızlık, egoizm, hırsızlık ve duygusal çöküntü başlar.
Sayfa 107
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.