Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

gülben

Sabitlenmiş gönderi
Yarın, ne getirecek bilmiyorum, ama her şeyi doğru yapmış değil, ''yaşadım'' diyebilecek biri olarak ölmek istiyorum. Hayat hata yapmaktan korkmak için çok kısa. Korkmuyorum.
Sayfa 309Kitabı okudu
Reklam
''Hiçbir şey otoriteyi sessizlik kadar güçlendirmez.''
Yetişkinler elbette oyuncaklarla oynamazlar. Daha doğrusu maske kuşanıp kendileri birer oyuncak bebeğe dönüşürler. İnsan yüzüne iliştirilmiş bir maskenin sessizliği ise oyuncak bebeğin suskunluğundan çok daha korkutucudur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Newhall haklı; dünyada, sessiz aile filmlerinden, özellikle şu geçen yüzyıldan kalma sekiz milimetrelerden daha hüzünlü bir şey var mıdır? Projektör makaralarının beyaz perdeye yansıttığı gölgeler suskun hayaletler değil de nedir? Biz onların birbirleriyle selamlaşmalarını, şakalaşmalarını duyamayız. Geleceğin pek yakında yüreklerini burkacağını bilmeden -ki biz biliriz- sessizce attıkları boğuk kahkahaları izleriz.
Soykırım susturmayı hedefler; işkence ise sessizliğin panzehridir.
Reklam
Eğer tecrübemi temel alırsam, okuma, özünde, benliğin aralıklarla susturulmasıdır; en azından benliğin sessizliği kabul etmeyi başarabildiği anlarda.
Kendini bırakmaya cesaret edemiyor. Oysa okumak (veya film seyretmek) bilincinizi bir başkasına teslim etmeyi gerektirir. Hayatını yeniden şekillendirmeye çabalayan bir insanın zihninde dolanan kaygıların dökümü bir kenara atılamaz, uykuda bile.
''Etrafımda gece çökmüş. Nasıl bir sessizlik! Kendimi duyabiliyorum. Elimle kulağımı kapıyorum. Kalbimin sesini kulağımda duyuyorum. Nasıl bir sessizlik! Bu ben miyim? Sessiz miyim yoksa konuşuyor muyum? Nasıl bilebilirim? Böyle şeyleri bilebilir miyim?''
Gürültü, ıssız doğanın çıt çıkmayan yerlerine doğru merhametsiz ilerleyişini sürdürdükçe zenginler bile sessiz bir inziva köşesi bulmakta zorlanabilir.
136 syf.
·
Puan vermedi
Sessizlik
SessizlikJohn Biguenet
7.5/10 · 16 okunma
Reklam
Şu hayatta hepimizin istediği omzumuzda sıcak bir el ve kulağımızda yumuşak bir ses: ''Geçecek.''
Sayfa 449Kitabı okudu
Biri gelsin istedim. Ömrüm boyunca hep biri gelsin, biri beni bulsun istedim. Şanslıydım da doğrusu. Sadece sen değil, çok kişi, çok şey geldi. Gündoğumları geldi, şarkılar geldi, okuduğum, yazdığım kahramanlar geldi, hısım akrabalar, arkadaşlar geldi, Ogo bile ta Santiago'ya kadar benim için geldi. Ama tek birini arayan öbürlerini bulamaz. Sizi göremiyordum, çünkü başkasını bekliyordum. Hoş, onu bekleyen de ben değildim ya, küçük bir kızın tuttuğu gözcüydüm sadece. Neyse, uzun hikâye. Artık buradayım. Dünyanın sonunda. Boş yere gelmedim buraya. Şimdi bana izin ver olur mu? Burada beni beklediğini sandığım biri var. Onunla buluşmam lazım. Daha fazla bekletmemem lazım.
Sayfa 437Kitabı okudu
Bütün vedalar zordur. Bütün kopuşlar öyle. Bazen olmayacak şeylere alışırız. Tutunmaya çalışırız. Sonra bir yerde omuzlarımız düşer, beceremeyeceğimizi anlarız. O vakit kesip atmak gerekir. Ya onlar gider ya biz bırakırız. Esasında ikisi de aynı şeydir. Koparsın ve canın yanar, böyledir.
Sayfa 409Kitabı okudu
Hayat ne acayip bilmece. Birinin hatırlamadığı, öbürünün unutamadığı olur hep böyle.
Sayfa 402Kitabı okudu
Kurtulmak için mi kaçıyordum, yakalanmak için kaçar gibi mi yapıyordum? Başkalarına karşı olmadığım aşikârdı da, kendime karşı dürüst müydüm bakalım? Hangi açlığı neyle bastırma telaşındaydım?
Sayfa 347Kitabı okudu
Hayatını ağır kanamalı geçirmek istemiyorsan, koparken parçalanacak kadar alışma kimseye. Onlar seni terk etmeden sen onlardan vazgeç. Kalmaya çalışıyormuş gibi yaparken bile koşarak çık bütün fotoğraflardan. O yaldızlı çerçevelerden sana bir çatı çıkmayacak, medet umma onlardan. Kendi ruhunun çatlak duvarlarına tutun, zararsız hiçliğine yapış. Bir hiçten koparken kanamaz çünkü insan.
Sayfa 222Kitabı okudu
164 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.