DENGEYİ NASIL BULACAĞIZ?
Hadiseleri değerlendirirken, iki uç arasında gidip geliyoruz: - Ya, apaçık gerçeklerden ve sebep-sonuç ilişkilerinden bile şüphelenen, her şeye "Acaba arkasında ne var?" diye bakan, adeta şizofreniye varan bir komplo teorisyenliği... - Ya da, önüne konan her şeyi afiyetle yiyen, her duyduğuna sorgusuz-sualsiz inanan, kendine ait
Münacaat
Bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı ölmedim genç olarak ,ölmedim beni leylak büklümlerinin içten ve dışardan sarmaladığı günlerde bir zamandı heves ettim gölgemi enginde yatan o berrak sayfada gezindirsem diye ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende. Vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek
Reklam
YANNİS RİTSOS/KARARMIŞ ÇÖMLEK
`kararmış çömlek ` `yannis ritsos` çok uzaktı geldiğimiz yol. kardeşim, çok uzak. ağırdı, çok ağırdı bileklerde kelepçeler. akşamları sallayıp başını "vakit geçti" deyince küçük lamba dünyanın tarihini okuyorduk belirsiz isimlerde mapusane duvarlarına tırnakla kazınmış tarihlerde ölümü beklemiş insanların çocuksu çizgilerinde - bir
Seviyorum seni.
Sevmek sevilenin boy aynası olmaksa madem Sevilmekte sevilenin o aynaya bakmasıysa şayet Ben aynadan dönüyorsam sana kendimden değil ki. şimdi ben aynaydım ya hani senin hiç bakmadığın. Kalkıp ben şimdi asafı mı suçlim ünlüyü mü? Suçlu aramıyorum ölü yok piyasada. Atay gibi belki damlayamadığım içim kuruyorum. Ondan kızıyorum Aynalar
Neşet Ertaş, Ankara'da pavyonlarda çalıştığı sırada, yine kendisi gibi pavyonda şarkı söyleyen Leyla adında bir kadına aşık olur. Neşet Ertaş'ın kendisi gibi sanatçı olan babası Muharrem Ertaş, Ankara'ya radyoda bozlak okumaya geldiğinde bu aşktan haberdar olur, Neşet Ertaş'ın Leyla ile evlenme isteğine karşı çıkar ve şu türküyü
Hasan ve karısı piknik sepetlerini alarak pikniğe gittiler. Karısı dinlenirken,Hasan yürüyüşe çıktı. Yolda bir meyve bahçesinin yanından geçerken, dalından kopan bir şeftali, bahçe duvarının dışında büyümüş olan bir çalının üstüne düştü. Olgunlaşmış ve son derece lezzetli görünüyordu. Haşan bunun, yemek sonrası mükemmel bir tatlı olacağını düşündü. Şeftaliyi karısına götürdü ve onu dilimlemesini istedi, “Bunu sana birisi mi verdi,yoksa satın, mı aldın?" diye sordu karısı. Hasan cevap verdi: "Hayır, onu yolda buldum. Yere düştü, ben de aldım". “Yani bu şeftaliyi sana kimsenin vermediğim ya da satmadığım mı söylüyorsun? Yalnızca onu gördün ve aldın”. “Evet, yolun üstünde yerde duruyordu". Karısı ağlamaya başladı ve ormana koştu. Hasan eve döndüğü zaman, hiç kimsenin karısının eve dönüşünü gelmediğini öğrendi. Birkaç saat sonra, istemeye istemeye kayınpederini görmeye gitti. Hakim daha önceki gelişinden daha da kızgındı. “Sen ikinci sözünü de tutmadın Eline hakim olmayı başaramadın". "Ama şeftali herkesin gelip geçtiği yolda duruyordu” diye kendisini savundu Hasan, “Bunun önemi yok. O şeftaliyi sen yetiştirmelin, satın almadın ve onu hediye olarak da almadın, O senin değildi ki alabilesin”. Hasan yine affedilmesi için yalvardı Bir daha böyle bir hata yapmayacağına söz, verdi ve sonunda karısı eve dönmeyi kabul etti.
Kalp, Nefs ve Ruh
Kalp, Nefs ve Ruh
Reklam
1.000 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.