Hakan Günday standartlarına göre daha düşük olduğunu düşündüğüm, neredeyse her sayfasında “bir piç şöyle olduğu için öyledir çünkü böyledir..” kalıbında tanımlamaların olduğu bir roman.
Büyük umutlarla ve özlemle okumaya başlamıştım (okumadığım 3 kitabından biriydi) bir dönem isminden mi neden epey paylaşılmıştı benim aklımda da hep “çok güzel” olarak kalmıştır. Ama yeterli değildi bence.
Cenk, Barbaros, Arap ve Hakan isimlerinde dört piçin başlarından geçenleri anlatıyor. Ama bana göre fazla kurmaca. Gerçek hayat izleri taşıyan bir kitapta bu kadar sallamasyon bana biraz ağır geldi.
Elitistlik ve anarşistlik arasında kalmış insanlar bunlar. Kıyafetlerini telefonlarını satıyorlar ama meyhaneye eğlenmeye gidiyorlar. Akşamına parklarda yatıyorlar. Ancak kıyafetlerinden saç-sakal tıraşlarından dahi ödün vermiyorlar. Hatta hamama giden bir karakter bile vardı. 2002 Türkiye’sinde yazılmış bir kitap, dolar kuru filan elbette daha az ama ona göre bile bulundukları konum Türkiye şartları için fazla hayali.
Olay örgüsü ve dili akıcı. Akılda kalıcı cümleler var(eee Hakan Günday sonuçta). Sonu ise kitabın en mantıklı kurgusu diyebilirim. En azından mantıklı geliyor okuyunca.
Diğer Hakan Günday kitaplarını okuduysanız bence bunu okumanıza gerek yok ama Hakan Günday okumaya başlayacaksınız makul olabilir. Ama diğer kült kitapları kadar başarılı değil... iyi okumalar