Selam arkadaşlar
Nereden başlasam bilemiyorum. Nasıl bir kitap okudum, nasıl bir iç dünyaya şahit oldum tarifi çok zor. İçinde toplum psikolojisi, kişisel psikolojisi, sosyoloji, sınıf çatışması, siyasi olaylar gibi bir sürü konuları içeren muhteşem bir klasik kitap. Sevdiği kadın uğruna neleri göze alabildiğini, kendini geliştirmek için neleri başarabileceğini, okuma-yazma öğrenme çabasıyla başlayıp ülkenin en çok okunan yazarı haline geliş hikayesini anlatan Jack London. Öyle bir karakter yaratmış ki okuyan herkes kendinden bir şeyler bulabilir. Başardığı işler, üstesinden geldiği zorluklar kelimelerle anlatılmaz. Sevginin gücünün hangi zorlukları yendiğini, istenirse nelerin yenilmez olmaktan çıktığını anlatan çok güzel bir kitap okudum. Burada ne anlatsam boş, o yüzden bu duyguları okuyarak hissetmenizi isterim. Bu kitaptan sonra ne okursam okuyayım kesinlikle her kelimesinde Martin Eden'ı arayacağım.
Selam arkadaşlar
Bu kitabın bende bıraktığı duyguyu hangi kelimelerle ifade edeceğimi bilmiyorum. Güray Süngü müthiş bir kalem, öncellikle bunu söylemek isterim. Onu anlamak ve anlattıklarını ifade etmek zor benim için. Onu anladığın an içindeki coşku yerini huzur ve sakinlik alıyor. Yazarın dünyasında kayboldum, en sonunda kendimi bir arayışın içinde buldum. Beni bu kadar düşündürebilecek olmasını, her satırında karakterle birlikte tedirginlik içinde olacağımı tahmin etmezdim. Beyin fırtınası yaparak acaba nasıl bir son bekliyor beni, Adem nerede? diye sorup durdum kendime. Ben kendime sorular sorarken bir sürü insanla karşılaştım. Borges Dayı, sağır ve dilsiz teyze,
ahu kız... Hep beraber içimizdeki Adem'i aradık.
İçime işleyen öyle cümleler çıktı ki karşıma, duraksayıp durdum her sayfada. Ve sonunda acı bir huzur kaldı içimde.
okumanızı şiddetle tavsiye ederim, İnsanın insan olma çabasını okumalısınız.
Herkese merhaba
Evettt Dünya Ağrısı bir solukta bitti. Tek kelimeyle bayıldım. Kitabın etkisinden ne kadar zamanda çıkarım, kitabı ne zaman sindiririm bilemiyorum.
Romanda öyle güzel tespitler var ki tokat gibi çarpıyor insanın suratına. Kendi kendime soruyorum artık insanlara bakınca acaba onun dünya ağrısı nedir diye ?
- Babasından kendisine kalan oteli işletmek zorunda olan, bir nevi mecburiyetten yaşayan, dünya ağrısı büyük olan Mürşit'in hüzünlü hikayesi. Bir çoğumuz gibi gitmek isteyip gidemeyen mecbur olduğu hayatı yaşamaya çalışan bir adam ve en yakın dostu maden mühendisi Uzay yani Mürşit'in Madencisi. Sadece madenci değil diğer tüm karakterlerde çok derin. Hepsinden ayrı ayrı çok şey öğrendim.
Okudukça bildiğimiz her şeyi sorgulatan, dolu dolu, derin bir hikaye.
Ve kitabın en sevdiğim cümlesine gelince "Anlamak herşeyi değiştiriyor."