Günay Aktürk
@gunayakturk
Eğitim sistemi bir şehrin şebeke suyu gibidir. Onu zehirlerseniz bütün bir halkı katletmiş olursunuz ve bundan sonra sokakları yürüyen ölüler doldurur!
Günay Aktürk
#kitap #kahve #şiir
Ankara
62 okur puanı
Haziran 2024 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Defol git ulan, anılarımda yaşa! Artık yüreğimde konabileceğin çıplak, sefil bir dal parçası bile kalmadı. Alakargalara layıksın sen. Tırnaklarını sökerek sana işkence edenlerin peşinden git. Ben senin peşinden gelmiyorum artık. O tren çoktan kalktı yüreğimden. Çok geç kaldın... Yüzünü gösterip de bir daha aklımı bulandırmaya çalışma. Bu güne kadar aklın neredeydi? Çok aptalsın çok. Aradığın mutluluğu -artık ne tür bir mutluluk arıyorsan- bir daha asla bulamayacaksın. Seni sefil kayıp ruh! Başını zavallı sarhoşlar gibi bir o ağaca çarpıyorsun bir bu ağaca. Ağacımın köklerini gözlerinin önünden söküp başka bir ormana taşıyacağım. Zaten bir kez olsun soluklanmamıştın gölgesinde...
Sokakta yaşayanın Kürdü, Türkü, Arabı, mezhebi, meşrebi önemli değildir bizim sınırsız ve tel örgüsüz dünyamızda. Yoksulluk ve dibe vurmuşluk her sokak insanını sıfırda eşitler.
Ulan dik kafalı, senin devletin seni sokağa sıçmış, üstüne sifonu çekmiş, sen halen milliyetçilik, ırkçılık yapıyorsun. Böyle bir tane vardı, adı Tufan, İstiklal Marşını Mazhar Fuat Özkan'ın yazdığından adı gibi emindi. Bir yerlerden üç hilalli yüzük bulmuş, onu takıp sığınmacı kovalıyordu. Bir gün henüz hayattayken Halil abiyle bunu tenha bir köşede sıkıştırıp komünist yapana kadar dövdük, gidiş o gidiş, bir daha görünmedi.
Sayfa 15
Mutlak gücün zehirleyemeyeceği çok az insan vardır ve muhtemelen siz onlardan biri değilsiniz.
Kendimden biliyorum. Sözüm ona verin bu kardeşinize cuntayı, cuma günleri bir Allah'ın kulu kafasını kütüphaneden dışarı çıkarabiliyor mu görelim!
Zulüm de zaten meşrebine göre muameleden ötesi değil. Ben aynadaki narsiste bakarak: “Laf aramızda ama sen de az mühim işlerin adamı değilsin.” diyerekten kendimi olmadık kalıplara sokadurayım, çarşı pazarda sesimi duyan herkes: “Ölmedi gitti namussuz!” diye sokup çıkartmaya devam edecekler ardımdan.
Yani her şey insanın kendini abartmasıyla başlıyor. Halbuki ne var kendine bunca anlam yükleyecek! Aslında sizin kendinizde güç olarak gördüğünüz şey, en temel hayvan güdülerinizin hastalıklı ruhunuzu pohpohlamasıdır.
Yani yarı insansınız demek oluyor bu. Bilim, sanat ve felsefe olmadan idrak gelişemez.
Siz hiç cennetle cehennemin kontrolünü ele geçirdiniz mi? O geçirdi. Kendisine doğru yaklaşan herkesi sırat köprüsünden aşağıya atmakta kararlı. İstediğini otobandan cennete sokuyor. Topluca abanmadan köprüyü yıkmanın yolu yok.
İşte mutlak güç odur ki hakimiyeti öĺçüsünde tattırır kişiye zehrini. İnsanlığın yüz yıllar boyunca edindiği ahlak kurallarına karşı kendi kurallarını dayatır. Bu yolla toplumun ahlakına kendi ahlakını şırınga eder...
Sanırım bir noktada Tanrı'nın sopasını ele geçirdiğini düşündü. Artık son nefesine kadar şirk koşan var mı diye gözünü dört açması gerekecek.
Günay Aktürk
Dünyaya bozuk tarafından bakmaya alışmış olan ben, şu sözümün günün birinde devlet tarafından da onaylanacağına neredeyse emindim: "Silahların en çok resmi üniformaya yakıştığı fikri, eline silah alan her sivili terörist ilan etmiştir!"
Şeylerin tanımları sürekli değişir ve bu yüzden bir kez daha haklı çıktım ki insan bir şeylerin fanatiği olmamalı. En çıplak halleriyle, olduğu gibi görmeli olan şeyleri! Bu bazen seni terörist, sapık ya da homo gibi gösterebilir. Ama bir kez daha gördük ki herkesin günün birinde terörist, sapık ya da homo olması çok olasıdır : )
Günay Aktürk
Önce ihtiyar heyeti alınır alana. Sonra bir deve ile bir de kazan getirilir meydana. Ardından nazar tatbikatı yapacak olan fesat bakışlı, uğursuz, gudubet mayalı bir adam -ya da kadın- gelip dikilir