Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Tünaydınnn
Serinin ikinci kitabı biter bitmez hemen yorumuyla geldim. Zoey kaçtıktan sonra yaşadıkları onu değiştiriyor. Daha sert ve acımasız birine dönüşüyor. Ailesini, nereden geldiğini bulmak için araştırma yaparken herkesten gizlenen bilgilerle karşılaşıyor. Ve bundan sonrası kesinlikle aksiyonun doruklara ulaştığı yer. Zoey, arkadaşlarının yardımıyla öğrendiği tesise gidiyor ve kayıtları inceliyor. İncelerken de tabi hiç beklemedikleri şeylerle karşılaşıyor: Genç Peri Ticareti.
Okurken böyle hızlı bitireceğimi hiç tahmin etmemiştim. Genç Peri Ticareti hakkındaki gerçekler beni fazlasıyla şaşırttı. İlk kitaptaki heyecan ikinci kitabın sonuna kadar devam etti. Aksiyon kitapları uzadıkça sıkmaya aynı şeyleri tekrarlamaya başlasa da bu kitap kesinlikle öyle değildi. Ve öyle bir yerde bitti ki üçüncü kitaba başlamamak için kendimi zor tutuyorum. @azuyucokoku tavsiyesi ile alıp okuduğum Son Ticaret kitabını çok sevdim Sizlere de tavsiye ederim
Günaydınnn
#marivaux 37 yaşındayken 1725 yılında yazdığı italyan geleneksel halk tiyatrosu olan Commedia Dell'arte türü fantastik tiyatro oyunu #köleleradası Orijinal adı 'arlequin poli par l'amour' dilimize çevirisi 'aşkla parlatılmış soytarı' ya da buna benzer bir söz oluyorken, neden 'köleler adası' denmiş diye
Günaydınnnn canımlar
Şiir kitabımla @hüsnübakkal @mayisyayinlari geldim
Uzun okumaların ardına hep bir şiir kitabı sıkıştırıyorum çünkü önceki kitaplar benim soluğumu tutarken şiirle nefes alıyorum. O yüzden seçimim bu kitap oldu sizin için özenle seçtim umarım sizde seversiniz
Ölen dağ kırılan fay
Alnında çığlık
Yaşanmışların altında siyenit parçalanma
Güne çıkarsan da karanlıkta kalan sözlerim
Duvarın tuttuğu sır
Olgunluğunu saklayan bozkır
Riyalı gelenek belleğin kör çocukluğu
Hayatın kontrastlarında
algıladım seni
kendimi kaçırdım büyüttüm
Beni küçültenlerden
..her uyku yok saymadır dünyayı
Aşk biraz da uyumaktır.
Herkese günaydınnn
Sabaha ancak şiir gider dedim ve kendimi bu kitabı okurken buldum.
#üçheceleligece @nejdetsekerr
Şiirleri okudukça hep içime işleyen bir özlem duygusu hissettim belki de bu benim bastırılmış duygumdu ve şuan dile geldi
Şu dizeye bakar mısınız
Yetişir mi sesim dizlerinin rengine
Zamanın yanan resmiydik seninle
nerdesin/diyemedim
Diyemediğiz için belki de sadece bakakaldık
Günsüz takvimlere adıyoruz bölüşerek yitirdiğimiz tutkularımızı
kimsesiz sokakların çıplaklığı kadar harlanıyor içimiz
Üstelik haritasız gezginlerin tedirginliğine benzer
Şarap kokan bahçelerin kabuk tutmaz duvarlarından kaçıyoruz
Ve ıskalıyoruz arındığımız bütün günahların bedelini
Tenhada kanayan yaraların dili olmuş bu güzel kitabın yolu her zaman açık olsun ve umarım hak ettiği yeri bulsun
BİN ÖPÜCÜK / TİLLİE COLE
Gözyaşlarım henüz kurumamışken yazıyorum bu yorumu.Yüzümde küçük bir tebessüm eşliğinde.
Konusuna çok değinmeyeceğim iki gencin beş yaşından itibaren dostluklarını, sevgililiklerini hüzünlerini, mutluluklarını kısacası serüvenlerini içeriyor.Kızın büyükannesi ölmeden önce ona boş bin kalp dolu bir kavanoz veriyor.Her bir kalp için bir özel öpücük…
En iyi arkadaşını kaybeden Poppy için yeni bir serüvenden başka ne iyi gelebilir ki?
Ve ona bu öpücükler için yardımcı olacak kişi elbette en sıkı dostu sevdiği Rune’ından başka kim olabilirdi.
•••
Çok yorgunum kitabın her sayfasında bir ağırlık yüklendi üstüme.Kapağına aldanmayın lütfen romantik olduğu doğru ama asla komedi değil.En başından size acı çekeceğinizi, kalbinizin ortadan ayrılacağını belli ediyor bunu vaadediyor.Bile bile lades diyorsunuz yani.Ama yine de okuduğuma pişman değilim.Çok güzel, çok özel, çok samimi bir sevgiye tanık oldum.Hayatın, açan her çiçeğin, doğan her güneşin, sabaha ulaşana her günaydının ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırladım.Karamsarlığın ne kadar yorucu olduğunu, mutlu olmanın ise ne kadar kolay olduğunu hatırladım.Sonsuz sevginin varolduğunu hatırladım.Poppy ve Rune iyi ki okudum sizi.
Teşekkür ederim dostum iyi ki önerdin bu kitabı bana.Ağlamama razı olmuş olsan da iyi ki :):)
|𝕐𝕖ş𝕚𝕝𝕚𝕟 𝕂ı𝕫ı 𝔸𝕟𝕟𝕖 𝕀|𝕃.𝕄.𝕄𝕠𝕟𝕥𝕘𝕠𝕞𝕖𝕣𝕪|
Günaydıınn. Bugün çok enerjik bir şekilde uyandım ve dedim ki artık yorum girmeliyim.
Bende serinin ilk dört kitabı var. O yüzden yorum girmek için hepsini bitirmeyi bekledim. Çünküüü "parçadan bütüne çalışması" yaptım yine. Son 4 kitabı ise ne zaman okurum bilmiyorum. Biraz ara vermeliyim bu seriye. Yoksa hayal gücümün sonsuzluk sınırlarında geziniyor olacağım.
Şimdi kitabın konusuna kısaca değineceğim. Green Gables'te yaşayan Marilla ve Matthew çiftlik işlerinde onlara yardım etmeleri için çocuk yurdundan erkek çocuk evlat edinmeye karar verirler. Fakat sonuç olarak onlara kızıl saçlı, çilli Anne adında bir kız gelir. Kitaptaki herkese göre böyle kızlar çirkin. Hatta Anne'ye göre bile kendi çirkin. Çok üzülüyor böyle olduğuna.
Ama Anne inan bu dönemde yaşasaydın senin yerinde olmak isteyen o kadar çok insan var ki... O yüzden üzülmemelisin. Kızıl saçlar artık çok moda.
Çift Anne'yi geri göndermeye kıyamaz ve onu evlatlık edinmeye karar verirler. Biz de bu kitapta Anne'nin Green Gables'e alışma sürecini ve okula başlama sürecini okuyoruz.
Ah yazdıkça yazasım geliyor. Anne hayal gücü çok geniş olup olaylara hep güzel bakmayı bilen bir kız. Ondan örnek almamız gerek çok şey var aslında.
Son olarak bana bir hayal gücüm olduğunu hatırlatan Anne Shirley sana bir teşekkür borçluyum.
