“Ortadoğu’yu ihtiyaç halinde seviyorlar,
gökdelenleri her haliyle.
eve geç gelmeyi borsaya bağlıyorlar,
geriye kalanları astrolojiye
‘konuşan tartı’lardan korkmuyorlar
bir de,
-ben bazen korkuyorum-“
*
kendisine yöneltilen, ''Bir şair dilini cennet hazinelerinin anahtarı haline getirmek için ne yapmalıdır?'' sorusuna verdiği; '' Kesip atmalıdır. Tek cevap bu, eğer insaf ile düşünürsen. Fakat biz gafletimizden ötürü kesip atmayız,'' şeklindeki cevabına da bu nazarla bakmak mümkündür. Cahit Zarifoğlu'nun, imajını parlatmak yerine acz'ini selamladığı bu sözlerini, ''mütevazı şair'' elbisesinin içinden değil, Müslüman bir sanatçı olma idrakinden ''sebeple'' söylediğini düşünenlerdenim.
Özgür olmayan insan nedir? / Söyle bana, Mariana / Söyle seni nasıl sevebilirim/ Özgür olamazsam? / Sana kalbimi nasıl açabilirim/ Bu yürek benim değilse?/