Eğer insanın yaşamındaki temel motivasyonu, güzel bir sabaha uyanmak ya da sakin bir geceye başlamak değilse; birdenbire hayatın her anını sevdiğini zanneder ve yine kendine has sessizliğiyle övgüye boğar yalnızlığını. Soğukta üşümeden, sıcakta pişmeden, rüzgârda savrulmadan ve yağmurda ıslanmadan ölmek derdindedir, oda sıcaklığında ölmelidir insan. Sonra polis ve ambulans gelir. Hikâyeler anlatılmaya başlanır. Hepsine inanılır, hepsine üzülünür. Sevmek isterken acınacak hale düşmek de mümkün, nefret ederken evliyaya dönüşmek de.