Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Huriye Abiş

Ölüm gelecek ve bana senin gözlerinle bakacak.
Sayfa 148 - EphesusKitabı okudu
Reklam
Çocuklar büyüklerin mükemmel olmadıklarını anladıkları gün ergen, onları affettikleri gün yetişkin, kendilerini affettikleri gün de bilge olurlar.
Sayfa 220 - Nesil yayınlarıKitabı okudu
Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.
Sayfa 85 - Nesil YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
DİLE GEL EY arayan gönül, aradığın senden gayrı mıdır? Senden gayrıysa, o zaman nedir aradığın? O ayet ayet kendini ifşa etmezse, bilmediğini veya bilinmezi arar mısın? Aramazsın! Bilmediğini bilmek için, bilineni de bilmediğin için ararsın. Bildiğini bilenin yanıldığı gibi, bilmediğini düşünen de yanılır. Nihayetinde bildiğini arar insan. Öyleyse ya yitirmiştir ya da bildiğinin ötesini merak etmiştir. Bilmediğini bilmeyip, bildiğini de yitirenlerdeniz.
Sayfa 31 - Nesil yayınlarıKitabı okudu
Çünkü insanlar resimlerin ve sözcüklerin büyüsüne kapılıp sonunda Evrenin Dili'ni unuturlar.
Sayfa 110 - Can RomanKitabı okudu
Reklam
Ezel sırlarını ne sen bilirsin ne de ben, bu muammayı ne sen çözersin ne de ben, perdenin gerisinde seni beni bir konuşturan var, perde kalkarsa ne sen kalırsın ne de ben.
Sayfa 46 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Her insanın hayatında asla unutamayacağı, dünyasını başına yıkan anlar vardır. O yaşanan her anda, aslında farklı birine dönüşürüz. Tecrübe, acı ve yaşanmışlık insanı başka biri kılar.
Sayfa 311 - Ezel AsralKitabı okudu
Doğduğumuz andan ölene kadar hayatımız sürekli bir yolculuktur. Manzara değişir, insanlar değişir, ihtiyaçlar değişir ama tren hep ileri gider. Hayat bir trendir, tren istasyonu değil. -Paulo Coelho
Sayfa 131 - MartıKitabı okudu
Biz hiç bulunmadık ki kaybolalım.... Bizler birer küçük noktasıyız evrenin. Nasıl ki noktalar bir cümleyi bitirip yenisini başlatmak için varlar, biz de bir şeyleri bitirip yenilerini başlatmak için varız bu dünyada. Her birimiz birer noktayız bu dünyada. Geldik, başladık ve bitiriyoruz işte...
Sayfa 117 - Indigo yayınlarıKitabı okudu
Keşke insanlar da yunuslar kadar iyi olsaydı.
Sayfa 60 - inkılap 94. yıl yayınlarıKitabı okudu
Reklam
PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN BIR DUA "Allah'ım, acizlikten, tembellikten,cimrilikten,düşkünlükten ve kabir azabından sana sığınırım... Allah'ım, faydasız ilimden, korkmayan kalpten, doymayan nefisten ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım." (Müslim, "Zikikr ve Dua". 73)
Sayfa 56 - dib yayınlarıKitabı okudu
Acıların dile kolay olduğunu biliyoruz. Kolay anlatıldığı, kolay yazıldığı, kolay göründüğü düşünülür ancak yaşanması kolay olmayan ezalar insanın yükünü sırtlayabildiği kadar ağırdır. Kimsenin de kimsenin acısını ne yargılamaya, ne küçük görmeye hakkı vardır.
Sayfa 289 - Dokuz yayınlarıKitabı okudu
Babasız büyümüş bir çocuğu düşünün... Düşünemiyorsunuz değil mi? Bizzat acısını tatmış insanlar kadar diri hissedemiyorsunuz. Elinizden tutarak sizi sokakta yurüten, düştüğünüzde anında koşup dizlerinizi kontrol eden, kirlenen avuçlarınızı temizleyen, okula sizi bırakan, baba derken şefkatle gülümseyen, varını yoğunu size adayan, başarınızda göğsü kabaran, askerliğe uğurladığında vatana can feda diyen, gelinliğinizle evindeki misafirliğinize son verirken ağlayarak alnınızı öpen bir babanız olduğu için babasız büyümüş bir kadının, babasız büyümüş bir adamın acısını anlayamıyorsunuz.
Sayfa 269 - Dokuz yayınlarıKitabı okudu
Merhametin de gün gelir düşmanın olur.
Sayfa 376 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
İnsanlara dikkat et Zeus. Onlar yeryüzünün en güvenilmez mahluklarıdır.
Sayfa 168 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Oysa insan sevdiğine daha çok zarar verirdi. Daha çok kırar, daha çok kavga eder, daha çok incitirdi. Değer verdiğine emek harcardı insan. Kavga etmek de değer vermek değil miydi?
Sayfa 45 - AliKitabı okudu
Reklam
No. 26
İnsan bazen evinde otururken de yağmura yakalanmış gibi hissedebilir.
Sayfa 155 - indigoKitabı okudu
Karantina
Sevgili hayat, aldıklarınla ve verdiklerinle tutunmaya çalışıyorum sana... Sen çoğala çoğala başladığım, eksile eksile bitişe gittiğim bir serüvensin. Kaç kişiyi aldın ve yine kaç kişiyi geri verdin bana. Kaç kez ağlattın ve kaç kez güldürdün beni. Her nefes alışım banaysa her nefes verişim sanadır.
Sayfa 182 - Beyza AlkoçKitabı okudu
Fesleğen
Sobanın karşısında önce misafirlere, yoksa evin çocuklarına rezerve bir divan durur muhakkak. Arka odalardan içeriye soğuk gelmesin diye rulo şeklinde kıvırıp salonun kapısı önüne koyduğumuz eski battaniyeyi unutmak istemiyorum mesela. Güdük Necmi'nin küçücük bir kömür sobasının içine nasıl sığdığı bir neslin çocukken aklındaki tek soruydu. Salona yayılan çatırtılar evin bereketinin sesiydi. Huzurun sesiydi hatta. Sobalardan sonra insanlardan bir şeyler kopup gitti diye düşünüyorum.
Sayfa 91 - FesleğenKitabı okudu
Çocukken ne yaşadıysan yaşamış ol, ne kadar çok yaran olursa olsun ve canın ne denli acımış olursa olsun... tüm bu yaraları ve acıları yüreğinin ortasına saplanmış kırık bir broş gibi taşımaya ve bir miras gibi çocuğuna aktarmaya mahkûm değilsin. İyileşebilir ve değişebilirsin. Çünkü unutma ki, SEN ANNEN DEĞİLSİN!
Bizim en neşeli şarkılarımızda bile bizlere has ince bir kültür vardır. Bizler başı dumanlı, göğsü çimenleri dağlardan sevgilimizi isteriz. Kimse anlamıyorsa halimizden hiç olmazsa gökteki yıldızlar, batan güneş anlasın isteriz. Vuslattan çok hasreti severiz.
Sayfa 155 - Doğan KitapKitabı okudu
İnsan ırkının bir üyesi olduğunuz için şiir okursunuz, insan ırkı da tutku doludur! Tıp, hukuk, bankacılık- bunlar hayatı sürdürmek için gereklidir. Peki ya şiir, romantizm, aşk, güzellik? Bunlar ise uğruna hayatta kaldığımız şeylerdir.
Sayfa 36 - KestingKitabı okudu