Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

beyza

beyza
@hacerbeyza
“…kişiliğinizdeki "tuhaflıklar" önemsiz sapmalar olmayabilir; kişiliğinizdeki önemli bölünmeleri yansıtabilir. Kusursuz olmadığınız için suçluluk duygusuyla kendinizi yere çalmak yerine, soğukkanlı, nesnel bir şekilde bunları incelemeniz, kişiliğinizin önceden bilinmeyen önemli alanlarını görmenizi sağlayacaktır. Bu, gizli kalmış yanlarınızı görerek ve kabul ederek, sonunda yeni, bütünleşmiş, güçlü bir öz (benlik) keşfedeceksiniz.”
beyza okurunun profil resmi
“Kişiliğinizin geri kalanıyla uyuşmadığını farkettiğiniz garip bir tutum veya davranış kırıntısı bulduğunuz zaman, peşini bırakmayın. "Bu kişiliğimdeki sadece küçük bir tutarsızlık; bu ben demek değil," diye düşünmeyin. Bu gerçekten sizsiniz. Ve peşinden gidip ayrıntılarıyla incelediğiniz taktirde, tutarsızlıklarınız sizi altta yatan çatışmanın ana kaynağına götürecektir.”
Reklam
“Bir kadın örneğin zor bir matematik problemini çözdüğü zaman, başarısını yeteneğine, şansına, "sıkı çalışmasına," ya da problemin "kolay" olmasına bağlamak gibi seçeneklere sahiptir. Olaylara neden olarak gösterilen şeylerin insanlar üzerindeki etkilerini analiz eden "yükleme (nedensellik) teorisine" göre, kadınlar, başarıyı, ilgisiz dışsal kaynaklara bağlamaya eğilimlidir. En gözde olanı da şanstır. Kadınlar, başarıyı sahiplemekten kaçınırken, başarısızlığın sorumluluğunu üstlenme fırsatına balıklama atlamaktadır. Erkekler, sorumluluğu koşulların, bir başkasının vb. üstüne atarak başarısızlıklarının nedenlerini dışsallaştırma eğilimi göstermektedir. Kadınlar ise sanki toplumun paspası olarak doğmuş gibi, olayların suçunu kendilerine alırlar.”
beyza okurunun profil resmi
“Bazı kadınlar, suçu üstlenme heveslerini sanki bu bir tür özgecilikmiş (özveriymiş) gibi göstermekten hoşlanıyor. Ama değil. Suçu üstleniyorlar, çünkü gerçek suçluları yüzleştirmeyi ürkütücü buluyorlar.”
Hayal gücü, yeni olasılıkları gözümüzde canlandırma fırsatı verir; umutlarımızın gerçeğe dönüşmesini sağlayan temel noktadır.
beyza okurunun profil resmi
Bireyler, takıntılı bir şekilde ve sürekli yoğun bir şekilde katılım gösterdikleri ve derin duygular yaşadıkları geçmiş olaya çekildiğinde, hayal güçleri başarısızlığa uğrar ve ruhsal esnekliklerini kaybederler. Hayal gücünün olmadığı yerde ne umut ne daha iyi bir gelecek düşünme şansı ne de gidecek bir yer ya da ulaşılacak bir hedef vardır.