Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kızım can damarım göz nurum bilmiyorum ki sana sesli söylemediğim şeyleri kalbimle söylediğimde sızlıyor mu senin de içinde bişeyler sana sesli bile söylemeye kıyamıyorum ki bişeyleri ya sesim dokunursa sana ya acıtırsa nefesim seni o yüzden sessizce söylüyorum kalbimle annem sen büyü emi annem kocaman büyü sevgimle büyü sonra tut ellerimden haydi annecim haydi bitti de gidelim artık bu sezzlikten çıkalım sokaklara çıkalım yemyeşil ormanlara bağıralım bitti diye... Ben geldim anne senin kalbini duyarak hadi gidelim..
İşte bu yüzden; Dünyayı çocuklar yönetmeli...
- 5 yaşındaki kızıma, “Hadi savaşları durduralım” dedim, “Hadi baba” dedi. - 25 yaşındaki yeğenime “Hadi savaşları durduralım” dedim, “Nasıl?” dedi. - Arkadaşım var 35 yaşında, “Hadi savaşları durduralım” dedim, dedi ki “Oğlum bir kere de akıllı bir şey söyle”. - Annem 60 yaşında, dedim ki “Anne hadi savaşları durduralım”, o da “Oğlum bırak bu işleri, sigortalı bir işe gir, çalış” dedi.
Reklam
Nereye koyduysam oradadır belki dünya. Annem hariç, o hep yanı başımda. Tüm yükümle çocukca çıksam omuzlarına. Hiç büyümemişim gibi kaldırır tek başına. Ana kucağı bu, yerine yatamazsın kalkıp da. Kapattırır önünü, yine de üşütürsün yokluğunda. "Senin neyin eksik onlardan?" diye sorarsa sana. Bil ki ömründen verip biraz daha
Keman
 KEMAN Derin bir uykudan uyanır gibiydim. Gözlerimi açmadan evvel iyice kendime gelmeyi bekledim. Etrafa bakındım. Bulunduğum yer tanıdık değildi. Neredeydim? Ne olmuştu bana? Bir türlü çözemiyordum. Yattığım yatağın hemen yanı başında bulunan pencere bir koruluğa bakıyordu.  Ama ne ev ne de bu koruluk bana aşinaydı. Karnıma bir sancı girince
Bu çocuk milletinden anne babanın beklentisi hiç bitmez. Önce, hadi artık doğsa, dersin, doğar. Aaah bir kırkı çıksa, dersin, çıkar. Bir gülmeye başlasa, dersin, bakar, güler. Bir otursa, dersin, oturur. Bir emekleyeme başlasa, dersin, emekler. Bir yürüse, dersin, yürür. Bir otursa, dersin, bir otursa, ahhh birazcık otursa, ne olur azıcık otursa, oturmaz! Yürümenin tadını alan insan evladı bir daha oturmaz…
Hadi beni eve çağır anne... Yemek vakti de. Akşam oldu de. Baban geldi de. Hadi beni eve çağır anne. Üşümüşsün de. Kirlenmişsin de. Acıkmışsın de. Hadi beni eve çağır anne. Yorulmuşsun de. Terlemişsin de. Özlemişim de. Yanına çağır hadi. Bul bir bahane. Yatır beni dizlerinin üstüne. Çok özledim be. Tüm Annelerimizin Anneler Günü Kutlu Olsun. 🌸 Annelerimiz bir gün değil her gün özel🌸😊🦋
Reklam
Hastanede yatan çocuk ilaç içmeye direnecek demektir. Bu da her zaman bayıla bayıla içtiği şurubu bile yüzüne tüküren, ağlayan, zar zor verdiğiniz şurubu kusarak geri çıkartan çocuk demektir. Ve bu da çocukla uğraştığı yetmezmiş gibi bir de kusmuk temizleyen, “Annem hadi iç şurubunu” diye el kadar çocuğa yalvaran, doktora bu şurubu serumla verseniz olmuyor mu diye umut dolu gözlerle bakan, ilacı içine katacak meyve suyu arayan anne demektir.
"Cenneti siz yaşatın annelerinize"
"Anneler gününe bi gün kalınca, evlatlar iyice kara kara, anasına ne hediye alacağını düşünüyor! Bence annelerinizin anneliğini "cefa" olmaktan çıkarıp "sefaya" çevirecek ince düşünceli evlatlara dönüşmeniz, en büyük hediye olacaktır onlara! Düdüklü tencere, küçük ev aletleri, tabak çanak vs gibi, hizmetçiliklerini
Anneler Günü...
Hadi beni eve çağır anne... Yemek vakti de Akşam oldu de Baban geldi de Hadi beni eve çağır anne Üşümüşsün de Kirlenmişsin de Acıkmışsın de Hadi beni eve çağır anne Yorulmuşsun de Terlemişsin de Özlemişim de Yanına çağır hadi Bul bir bahane Yatır beni dizlerinin üstüne Çoook özledim bee.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
“Sanki günden güne eriyoruz, inceliyoruz, ağırlığımız azalıyor. Böyle olacağını söylemişlerdi bana. İşte, söylenenler oluyor şimdi, kimi zaman yüreğimin üstünde batmanlarca ağırlığında bir yük, kimileyin de kuş gibiyim. Hadi bana uç de anne. Uçmak istiyorum.”
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.