Kur’ân ile hadîsin sübûtu aynı değerde midir? İkisini anlamada aynı metodu kullanmak mı gerekir? Kur’ân ile hadîsin sübûtu elb'ette aynı değerde değildir. Dolayısıyla başta sübût açısından Kur’ân araştırma dışıdır. Zira mütevâtirdir. Hadîslerin çoğu âhâd olduğu için sabit olup olmadıkları araştırılmalıdır. Bunun için de hadîs usûlü oluşmuştur.
Hz. Peygamber’in gaybdan haber vermesi mümkün müdür? Özellikle günümüzde Hz. Peygamber’in gaybı bilmediğine, dohyı- sıyla gaybdan haber veren hadîslerin uydurma olduğuna dair birtakım iddialar vardır. Bu iddia sahipleri Kur’ân’a parçacı yaklaşmakta, âyetleri bir bütün içerisinde değerlendirememektedir. Kur’ân’da Hz. Peygamber’in gaybı
Reklam
“Hadîslerin Kur’ân ışığında anlaşılmasını” iki şekilde düşünmek gerekir. Birincisi hadîslerin Kur’ân’a aykırı olma durumunda reddedilmesi; diğeri ise Kur’ân’la uyumlu bir şekilde yorumlanmasıdır. Garânîk rivâyetlerini, Hz. Aişe’nin sediri altındaki Kur’ân sa- hifelerini bir keçinin yemesi rivayetini ilk gruba . örnek olarak verebiliriz. Şefaatle ilgili hadîsleri, gayb haberleri de ikinci gruba misal olabilir. Özellikle bazı hadîsler vardır ki, bir kısım âyet dikkate alınarak onlar reddedilmektedir. Oysa Kur’ân’a bütüncül yaklaşım oldukça önemlidir. Meselâ şefâati reddeden âyetler vardır. Ancak şefâate izin veren bir âyet de vardır. Hadîslerde de şefâat oldukça fazla geçtiğine göre Kur’ân ve hadîsleri birbiriyle uyumlu bir şekilde yorumlamak gerekir. Aynı şey gayb haberleri için de geçerlidir. Bugün Hz. Peygamber’in gaybı bilemeyeceğini dillendirenler bunu Hz. Peygamber’in beşer oluşuyla temellendirmektedir. Doğrudur, bunu vurgulayan âyet ve hadîsler vardır. Ancak Allah’ın razı olduğu elçilerine gaybından dilediğini bildirebileceğine dair âyet de bulunmaktadır. Konuyla alâkalı pek çok da hadîs vardır. Burada bir çelişki görmek yerine Kur’ân ve hadîsleri uygun tarzda yorumlamak herhalde daha isabetli bir yoldur.
Hadîslerin söyleniş sebebi (hikmet) tespit edilmelidir. Bu ilke her hadîs için uygulanabilir bir ilke değildir. Bazen hadîslerin zahiri anlaşılabilir, yani görünürde sıkıntı yoktur. Bununla birlikte hadîsler hikmet boyutuyla yorumlanabilir. Burada hadîse “Bu, neden böyledir, niçin böyle söylenmiştir, niçin bu şekilde davranılmıştır?” şeklinde
Özellikle Nüzûl-i îsâ, Deccâl, Mehdî, şefaat, tevessül, kabir azabı çok tartışılıyor. Bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konularla ilgili ayrıntılı açıklamaları Günümüz Hadîs Tartışmaları adlı kitabımızda yapmıştık. Burada kısaca bu konulardaki görüşlerimizi belirtelim:Hz. Isa’nın nüzulüyle ilgili hadîsleri otuzdan fazla sahâbi nakletmiştir.
Sayın (Mustafa) İslam oğlu, Kur'an Müslümanlığı gerçekten bu mu? 1- Yıllar önce yazdığınız kitaplar, yaptığınız konuşmalar ve yaktığınız yürekler insanları, özelde de Müslümanları kendine getirdi. Bir dert sahibi olduğunuz, kitaplarınız da konuşmalarınız da bunun şahididir. 2- Güzel ve samimi hayranlarınız, takipçileriniz ve sevenleriniz
Reklam
213 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.