Yaşıyorsanız kollarınız hareket ettirmek, zıplamak, gürültü yapmak, gülmek ve başkalarıyla konuşmak zorundasınız, çünkü hayat tam anlamıyla ölümün zıddıdır. Ölmek, sonsuza kadar aynı konumda kalmaktır. Çok dinginseniz, hayatta değilsiniz artık.
Sanırım en kötüler kadar kötü olamıyorum, fakat kimi zaman bu kadarının yetmediğini fark ediyorum ve o zaman ruhum ifade edemeyeceğim kadar acı veriyor bana
Koltuk seçimini, sahibinin kalitesini gösterdiğine- bu tamamen bir önyargı sanırım- eminim. Koltuk hafife alınamaz; başlı başına bir dünyadır. Fakat bunu iyi bir koltukta oturarak yetişmiş insanlardan başkası anlayamaz. İyi kitap okuyarak büyütmekle iyi müzik dinleyerek büyütmekten hiç farkı yoktur bunun. İyi bir koltuk, bir diğer iyi koltuğu doğrurur, köyü bir koltuk, başka bir kötü koltuğu doğrurur.
Tarihte de pek çok kere görüldüğü gibi, en büyük iyilikleri barındıran ruhlar, en büyük kötülükleri de yapabilirler.Dininden sapmış bir rahip kadar büyük günahkar var mıdır? Ya da bekaretini yeni yitirmiş bir kadın kadar şehvet düşkünü? Gerçi büyün bunlar, olaylara dışarıdan bakınca nasıl göründüğüyle ilgili şeylerdir.