Bakteriler fotosentezle kendi besinini üretebilen ilk canlılardı. Atık ürün olarak açığa çıkan oksijeni o denli büyük miktarlarda dışarı verdiler ki gezegenimizin atmosferini kalıcı olarak değiştirdiler. Oksijenli bir dünyada yaşıyor olmamızı onlara borçluyuz.
Man is the only creature that consumes without producing. He does not give milk, he does not lay eggs, he is too weak to pull the plough, he cannot run fast enough to catch rabbits. Yet he is lord of all the animals.
Bedenimiz aracılığıyla gerçekleri tanımak mümkün olamayacağına göre ya hiçbir şekilde gerçek bilgiye ulaşmak mümkün değildir ya da ona ancak ölümden sonra ulaşabiliriz, çünkü ruh sadece o zaman bedenden ayrılma imkânını bulabilir, daha önce değil.
Ölümün insanoğlunun başına gelen iyiliklerin en iyisi olup olmadığını kimse bilmiyor, ama güya başa gelebilecek en büyük kötülük olduğunu sandıklarından ondan korkuyorlar. Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil midir?
Yaşamaya cüret etmemiş insanın hafif soluğu, hissetmeyi bilmeyenin kaba yutkunmaları, düşünmekten kaçınmış olanın yararsız mırıltısı - usulca geç git, silinerek geç, mecbur olduğun kasırgalara kapıl, zorla önüne serdikleri yokuştan çık, ister gölgeye yürü ister dünyanın kardeşi ışığa, ister şana ister Kaos'un ve Gece'nin kardeşi yıkıma - ama kendindeki derin karanlıklarda hatırla ki senden sonra geldi Tanrılar ve Tanrılar da zamanı gelince göçer.
Yalnızlığım bir mutluluk arayışı değil, çünkü yapımda yok mutlu olma yeteneği; hiç kaybetmemiş olanlar dışında kimsenin elde edemeyeceği huzur da değil peşinde koştuğum; bir uyku arayışı benimki, bir silinme isteği, utangaçça bir reddediş.
Ömer'in bir kişiliği vardı; ben ise, kendi adıma ne mutlu ya da ne yazık ki, hiçbir kimliğe sahip değilim. Bir an sahip olduğum benlikten bir sonraki an uzaklaşıyorum; dün olduğumu bugün çoktan unutmuş oluyorum.