Haklılık payının büyüklüğü..
“Mesafe,hürmeti arttırır .”
“çaresizlikle umutsuzluk arasında gerilmiş, korku dolu, küçük küçük, uzak uzak, diken diken yüzler. onlarca, yüzlerce, binlerce... bazıları, boşvermişliğin ortasında unutulmuş, sarkık bir çorap gibi. bazıları, derin bir kaygının şeklini almış, rengini almış ve donmuş. bazıları boşluğa düşülmeden önce neler konuşuluyorsa işte o konuşmaların tatsızlığına bulanmış, sonra düşmenin rüzgarıyla şöyle bir dalgalanmış ve tam un ufak olup dağılacakken, camlara yapışıp kalmış. orada değil de, gürültülerle dolup taşan bir lunaparkta gibi bazıları da. duruşlarında kocaman birer dönmedolap saklı sanki. gözlerdeki donuk ışıltılara kadar yükseliyor kimi zaman bu dönmedolaplar, ışıltıların içinde bir an bol güneşli bir çocuk yüzü gibi görünüyor, ortaya masmavi, bir bakımlık gökyüzü bırakıyor, sonra da yavaş yavaş alçalıp gene kayboluyor. insanların çoğu yere inmiş, öfkeleri burunlarında, geziniyorlar belki. ellerinde sinir hapları, su şişeleri, poşetler ve bayatlamaya yüz tutmuş günlük gazeteler. herkes leblebi yer gibi sinir hapı atıyor ağzına, herkes gazetelerin birinci sayfasında pıhtılaşan kanlara gözucuyla bakıp bakıp susuyor ve herkes adımını ileriye değil de, kendi içine doğru atıyor.” #hasanalitoptaş
Reklam
Haklılık payı var
“Kimse, seni sen olduğun için sevmeyecek; herkes seni, seni sevmenin onlara ne kadar yakışacağını düşündüğü için, yani kendileri için sevecek. Ve bu da demek oluyor ki insan böyle yaparak yine kendini sevecek. Sen hiç sevilmemiş olacaksın hikâyenin sonunda.”
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
ÇEKİMSERLER - Rasim Özdenören
Tarafsız kalmakla çekimser olmanın eşdeğer olmadığını söylüyoruz. Tarafsız, taraf olanlar arasında eşit mesafede kalmayı öngörür. Tarafsız, taraf olanlar arasında hakemlik yapabilir. Oysa çekimser, hakemliğine müracaat edenlere sırt çevirir... Tarafsız, kendi ölçütüne göre taraflar arasında adil bir karar verme çabası güder. Çekimserse davayı ortada bırakır. Çekimser gerçekte önündeki almaşıklardan birini seçmekten çekiniyor veya kaçınıyor. Ona kaçak (firarî) demek gerekir. Herhangi biri de kaçak pozisyonuna girebilir. Hapisten kaçan, yasadan kaçan kimseler de kaçaktır. Fakat bizim bahsettiğimiz kaçak onlardan da farklı. Bizim bahsettiğimiz kaçak görev veya sorumluluk kaçağıdır. Görevinden ve sorumluluğundan kaçan kimse... Kendisine güvenerek sorumluluk veya görev yüklenmiş olanı ortada bırakan tip... O seçmekten kaçındığı için çıkan sonuçtan sorumlu olmadığını sanır. Oysa sonuç o çekimser kaldığı için öyle çıkmıştır. Ama o bu durumun bilincinde olmadığından, bir de sonuçtan kendisinden başka herkesi sorumlu tutmaya kalkışır. Hem kel hem foduldur... yenisafak.com//yazarlar/rasim...
Kadın!
Tarihte kadının yeri ve önemi... Geç tarihi! Görüyoruz şuan verilen değeri! Ve bizim için şuan önemli! Her insan inandığına göre değer verir insana! Uzun zamandır toplumumuzda yer alan Kadın'a yönelik olumsuzluk içeren her türlü eylem neden sorusunu akıllarımıza ve vicdanlarımıza bir ok gibi sapladığının düşüncesindeyim. Sadece ülkemizde
Kırdığınız gönüllere ragmen hakliysaniz, yerin dibine batsin o haklılık! Mesele haklı olmak değil insan olmak. Uğur UKUT
Reklam
1.000 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.