Eğer Ruşen’e kavuşamayacaksam kuşların yerine benim
vurulmamı isterdim. Çünkü o varoluş bir kuşun doğaya
verdiği güzellik ve fayda kadar etkili olamayacaktı.
“EY DİLBER
Yüreğindeki telaşa
Gözlerindeki yaşa
Kurbanım o bakışa
Kıvırcık saçlı dilber
Kararmış kara kaşa
Mağrur mağrur bakışa
Kalem gibi duruşa
Kurban olam ey dilber
Güneş doğmadan evvel
Kuşlar ötmeden önce
Çık gökyüzüne sessizce
Sen konuş ey dilber”
EVET! BİZLER HAYIR DİYEMEDİK
Bir söz düştü özümüze
Bunun adı EVET’ tir
Öğretmediler bize
HAYIR demek marifettir.
Bilmediğimize biliyoruz dedik
Menfaat için hür irademizi sattık
Neymiş özgür fikrimiz
Bizler gösteriş için EVET dedik.
Hayır demeyi öğrenemedik
Evet ile gerdeğe girdik
İstemediğimiz ne varsa
Başkası için hay hay deyip boyun eğdik.
Bize kimse zorla bir şey yaptıramaz
Öyle san sen öyle! Kimse seni hesaba almaz
Bilmiyorum, Hayır demekten zarar olmaz
Neden bilmediğine biliyorum dersin düşün biraz
Kendi kendimize bile hayır diyemedik
Evet’ i sanki sahibimizmiş gibi söz sahibi eyledik
Foyamız meydana çıkınca yüzümüzü gizledik
Neymiş sebebi HAYIR diyemedik.
BİZ BİR OLUNCA TÜRKİYE’YİZ
Bir ülke düşünün
Üç bir yanında deniz
Dünyanın ortasında
Herkes azıcık biziz.
Bizi biz eden farklılığımız
Her milletten bir neferiz
Kürt’üz, Türk’üz, Acem’iz, Arap’ız
Biz bir olunca TÜRKİYE’ yiz.
Bir bunu biz bilmeyiz.
Çoktur düşmanımız
Düşmanı unutup birbirimize dalarız
Sonra dizlerimize vururuz
Düşmanı unuturuz.
Düşman gelir dibimize
Dönüp bakmayız
Neymiş bizim davamız
Sen kürtsün, sen türksün, sen acemsin, sen arapsın
Sonra düşmana mağlup olmuşuz
Ey bu toprağın oğlu!
Sar, tut, ne olursa olsun senden olan kolu
Birlik olunca düşmanın gelir sonu.
Kişi ne iş yaparsa yapsın hakkıyla yapmadığı süre boyunca haram lokma yemiş gibidir. Görev ahlakı hakk'a hizmetin halka hizmet olduğunu bilmekten geçer.