Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Kitap, yazarını takip ettiğim, ve araştırdığı konulara ilgi duyduğum için seçtiğim bir kitap. İçindeki kimi kişiler de kurgu değil, bizzat tanıdıgım, eğitimlerine katıldığım insanlar. Ancak, kitap, bence haddinden fazla şiddet içeriyor ve bu bana göre rahatsız edici. Ayrıca, ucu açık bazı ithamlar da desteklenmemiş. Gerçekten yorucu bir kitaptı. Anunnakiler, gizli cemiyetler, büyük resim, kadim medeniyetler vb konulara ilgi duyanlar okuyabilir.
Kendini tekrara düşmüş yazar.
Anlatımı sade ve akıcı fakat seçilmişler, dijital tapınak, seçilmişler gibi kitaplarının bir benzeri olmuş.
Böyle bir yazarın bu durumda olmadı üzücü.
Ya devam niteliğinde olmalıydı. Ya da farklı konulara geçmeliydi.
Her ne kadar çarpıcı bir konu olsa da, aynı kitabın farklı versiyonları gibi.
Kitap bir genç kızın ayinde öldürülmesiyle bunun arkasındaki tarikat üyelerinin açığa çıkarılmak istenmesiyle başlıyor. Ancak işin içine girdikçe anlasıliyor ki bu zihinlerdeki tarikatlardan çok farklı bir yapı. Aslında tüm dünyayı tehdit eden, insanlığın sonunu getirebilecek bir tarikat,yapı,oluşum,deney,gercek...(kitabı okuduktan sonra buraya kendi istediğiniz kelimeyi secebilirsiniz). Ayini gerçeklestiren grup kendilerini dunya kardesligi adı altinda tanıtip once kurbanlariyla yakin ve sıkı bir iliski kuruyor, sonra ise onları teknolojiyi kullanarak,frekanslar araciligiyla itaatkar hale getiriyor. Grubun asil amaci insan zihnini kontrol etmek ve dunyayi tek elden yönetmek. Kendi elleriyle bir tanrı olusturmak ve bu tanriya hem yapay zekanin, hem insanoglunun tapmasini saglamak. Kitap bunları kim finanse ediyor, hangi yontemle yapiyor, simdi ve gelecekte nasil planlari var gibi konular uzerinden devam ediyor. Bunlari okurken hizlica bitiyor kitap elinizde.
Bu tarz kitaplar ufkumu açıyor ve son zamanlarda bu alanda yapılan çalısmaları araştırmaya itiyor beni. Bana kalırsa kitapta anlatılanlar sadece bir romana hikaye degil, denenmis ve denenmeye devam eden çalısmalar hatta üzülerek söylüyorum ki gelecekte kitapta anlatildigi gibi cipleme olabilir endisesi tasıyorum. Bu beni ürkütüyor. Kitaptan bir sözle bitireyim incelememi " Farkında olmak her zaman avantaj sağlamıyor tam tersine zorluk derecesini yükseltiyordu hayatın." İyi okumalar,tavsiyedir okuyunuz,okutunuz.
Kurgu severler için çok güzel bir kitap.
<Spoyler>
"Gördüğünüzü sandıklarınız, size gösterilenler olabilir," diye yanıt verdi psikolog. Bu adam da, aynı yüzbaşı gibi konuşuyordu. Kafası bullak olmuştu.
"Şimdi anladın mı, ne demek istediğimi gazeteci," diye konuşan Yüzbaşı Levent, psikoloğa dışarı çıkması için işaret
Yazar, kitaplarını günümüzün ve yakın geçmişin olaylarını bir devam niteliğinde yazıyor.
Veeee Pek çok insanın farkında olmadığı konulara eğiliyor.
Sürükleyici, konusu güzel ama nedense bazı takıntıları aşamadığı için sanırım yada siyasal görüşünün etkisiyle de olabilir. Atlıyor, göremiyor. Kurguya daha fazla özen gösterse dünya çapında bir yazar olabilir.
Kitaba gelince. Kod5 madem ki biliniyor neden bunca zaman beklensin diye bir soru geliyor akla.
Dilediğin kadar al. Zaten ham madde, ucuz yani. Bu kadar sıkıntı ya gerek yok.
Kitabın başında bu soru takıldı kafama ve hala cevabını bulamadım.
Akıcılık ve heyecan derseniz var ama final yok.
Gerçek ve kurgu harmanlanmış ortaya sürükleyici bir kitap çıkmış. Genel olarak beğendim ancak bazı bölümlerde kargaşa hakimdi. Gerçek isimlerin ve bazı detayların değiştirilmesini anlarım, mesela kitapta öldürülen mühendis Cemil’in sağ bileği kesilmişti, gerçekte ise Hüseyin Başbilen’in sol bileği kesilmiş. (Aselsan Cinayetleri isimli kitapta gerçek haliyle anlatılmıştı.) Ancak kitabın başında Ertan Güler olarak ortaya çıkan yazar sonra Ertan Günalp oldu, tekrar Güler oldu ve Günalp olarak veda etti. Bir bölümde de Ertan, Şule’yi tek başına ziyaret edip arkadaşının defterinden bahsederken “Gökhan” defteri havaya kaldırdı. Basmadan önce okumuyorlar mı mantık hatalarını görmüyorlar mı anlamıyorum.
Kozmik odalar, istihbarat teşkilatları, ajanlar, devletler, kripto polisler, hainler, vatanseverler kapıştırılırken basit mantık hatalarının yapılmış olması kurguyu zayıflatmış.
Buradaki incelemeleri okuduğumda kitapta “evrenin sırrını” bulacakmışım gibi hissetmiştim :) Sonuç; hayal kırıklığı oldu.
Kod Adı Pegasus (Hitler'den Türkiye'ye Uzanan Büyük Sır...)Haluk Özdil · Destek Yayınları · 2020137 okunma
Politik kurgu severler için güzel ve sürükleyici bir kitap.
Tarihin gerisinden günümüze "Tarsus kazısına" dayanan bilimkurgu gibi gerçeklerin nerede başlayıp nerede bittiğini karıştıracağınız güzel zaman geçireceğiniz. Aynı zamanda günlük kısır çekişmelerden uzaklaşıp daha büyük "resmi" görmenizi sağlayacak bir kitap.
Yazarı tanıyanlar demek istediklerimi daha anlamıştır.
Her zaman için büyük resme odaklanın.
Kod Adı Pegasus (Hitler'den Türkiye'ye Uzanan Büyük Sır...)Haluk Özdil · Destek Yayınları · 2020137 okunma
30 Kasım 2007 Isparta Türbetepe… Saat: 02.05
Düşen Isparta Uçağının İçinde Altı Nükleer Fizikçi de Vardı...1830 rakımlı Türbetepe’ye düşen Atlasjet üç parçaya ayrılmış, uçağın gövdesi tepenin üzerinde kalırken, kuyruk ve ön kısmı yüz elli metre aşağıya savrulmuştu. Saatler 02.05’i gösterirken bir helikopterin ışığı aydınlattı Türbetepe’yi.
Turkiyenin gelecekteki kaderini değiştirecek, yıllar önce Atatürk tarafından görevlendiren Tahsin beyin maya piramitlerinde bulduğu önemli bir bilgiye ulaşır ve KOD 5 ismini verirler.
Ve bu belgelerin 2000'lerin ortasına kadar saklanmalı, korunmalı ve kimsenin eline geçmemesi gerekiyordur.
Nesilden nesile sır koruyucularına teslim edilen bu belgeler dış güclerin öğrenmesiyle peşine düşmüşlerdir kimler yok ki....
Çünkü Türkiyenin yer altı kaynaklarında yatan zenginliğin farkındalar.
Bunun için yetiştirilen ajanlar, katiller, suikastcılar
Her dönem yazık ki devre de oluyor
Öldüren onlarca masum insanlar...
Peki ama yer altında yatan maden ne ve niye bütün ülkeler için bu kadar önemli?
Kitabin açtığım tereddüt ettim açıkçası.
Biraz tarzımın dışında olan bir kitap
Yine de ben her kitabi okuma taraftarim çünkü farklı bakış açıları okumak insana bir şeyler katıyor diye düşünüyorum
Ama okurken sayfalar akıp gitti.
Sır koruyucuları hemen ortaya çıkması ve bunun için hiç bir farklı önlem alınmamasını sevmedim.
Sır koruyucuların koruyucuları olduğu halde hepsi de çok basit şekilde öldürüldüler.
Bir çok bilgi edinilecek bir kitap
Kitabın gerçek mi kurgu olduğu bir çok yerde ikileme düştüm.
Kitap bastan son bir kac sayfa kala cok iyi giderken sonu bana biraz basit kalmış gibi geldi bana
İstanbul'un taşı toprağı altındır derler. Aslında sadece bir karesi değil tüm Türkiye'nin taşı toprağı altındır, mücevherdir. Bunu bilebilmek uzak tarihten yakın tarihimize kadar bilgi edinmek gerekir. Kod 5 'i okurken bunun daha net farkına varabiliyoruz.
Atatürk tarafından Meksika'da bulunan Maya şehirlerinde görevlendirdiği Tahsin Bey, Türkiye 'nin geleceğini şekillendirdiği bilgilere ulaşıyor. Ve bunları Atatürk ile paylaşıyor. O anda Atatürk, anlıyor ki gelecek aydınlığa kavuşmayı beklerken zehir yapacak kişiler kapıda beklemektedir. Bu bilgilere Kod 5 adını vererek Sır olarak saklıyor. Kimsenin bilmediği sır saklayıcılar aracılığıyla günümüze kadar getiriliyor. Çok önemli olan bu KOD 5 sırrı nedir? Atatürk neyi görmüştü de bu sırrın saklanmasına karar vermişti? Kitabın sayfalarında bunu öğrenirken yakın tarih hakkında aydınlanıyoruz.
Kitap Sürükleyicidir. Sıkmadan okuyucunun sayfaları çevirmesini sağlamaktadır. Yakın tarihte olup biten olayların başarı bir kalemle kurgulanarak yazılması olup biteni daha rahat anlamaya yardımcı oluyor.
Haluk Özdilin okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen çok beğendimi söyleyebilirim. Kitap anlatım olarak gayet akıcı ve anlaşılır olduğundan herkesin rahatça okuyup anlayabileceği dilden. Kitabın konusu Sinopta geçmekte, seneler önce yapılmış bir deneyle başlıyor her şey. Burada bir abd üssü var daha sonra bu üst natoya çevriliyor. İşin içinde istihbarat servislerinden kızını bulmak isteyen anneye kadar her şey bir film tadında ilerliyor. Fakat burada önemli olan böyle bir yapılanmanın olduğunu yazar üstü kapalı kurgu şeklinde anlatmış, çünkü adres adres ifşalayamayacağından veya daha gelişmekte olan toplumumuzun bu anlattıklarına inanmakta zorluk çekeceğinden bu dile başvurmuş. Ben kurgu niteliğinde yazdığı bu olayların çoğuna inanmaktayım. Çünkü kaostan beslenen dünya düzeni çöküyor, daha adil bir sistem oluşturmak için ise seçilmişlere ihtiyaç var..
Kurgusu güzel, akıcı ve sarsıcı bir roman. Haluk Özdil okunabilir bir yazar. Diğer kitaplarını okumak istiyorum. Okumak isteyen, acaba diyen arkadaşlara tereddütsüz okuyabilirsiniz diyebilirim
Giriş bölümü bana biraz sıkıcı geldi, sonrası ise efsane.
Hele son bölüm anlatılmaz. Kesinlikle okunmalı.
Gerçekleri bilim kurgu ile çok güzel harmanlamış.
İçinde "konuya hakim olanlar için" ince ipuçları vermiş. "Tarihi bilmeden geleceği bilemezsiniz."
Buradaki tarih tabiki de "insanlık tarihine yön vermek için her yolu mübah görenlerin anlatıldığı tarih"