"Sizde dikkatimi çeken şey,"
demek isterdim,
"ahlâksızlığınızın küstahlığıdır
Ortadoğu Bey."
Ahlâksızlığı küstahlıkla, küstahlığı ahlâksızlıkla bu denli ustaca harmanlayan bir başka coğrafyaya daha şahitlik etmedim. Avamı bir kenara bırakırsak -ki kan kusarak kabullendikleri açık, ister gönüllü ister kerhen aktörler olsun
Ben ne okudum? Hakikaten ne okudum!
Bu siteden neye göre incelemeler yapılıyor merak ediyorum! O kadar alakasız yorumlar var ki okurken bile katlanamıyorum! Çıldırıyorum, yorum yapıp tartışmaya kalksak karşımıza "tartışabilecek" kapasitede insanlar çıkmıyor.
Yazarımız Hamit bey Diyarbakırlı. Kürt. Öncelikle k*rt ile kürt arasında da
Son olarak, şu anda bir sorunsal haline getirmek mümkün görünmese de Ortadoğu'nun bütününde gözlemlenen bir hadise olan, toplumsal yorgunluğu da hesaba katmak gerekir. Toplumsal yorgunluk sadece ekonomilerin dünya sistemine yeterince entegre olamamasıyla, bu yüzden iktidarların kaynaklar ve onların yeniden dağılımı üzerinde geniş bir denetimi ellerinde tutmaya devam etmeleriyle, hatta devletin uyguladığı kitlesel zorla açıklanamaz. Bu yorgunluk, ''yeni bir eylem döngüsü''nün ertelenmesi sonucunda ortaya çıkan ''geçici bir ricat'' anlamına da gelmez. Bir yandan ''bıkkınlık zamansallığının, bireysel yazgıda bir düzelme umudu olmaksızın günü kurtarma çabası''nın bir sonucudur; diğer yandan, 1950'li yıllardan günümüze dek denenmiş ve her seferinde birçok kuşak üzerinden büyük çaplı kolektif kitle hareketlenmelerini beraberinde getirmiş siyasal formüllerin tükenmişliğinden de kaynaklanmaktadır.
Hamit Bozarslan, yapmış olduğu çalışmalara öznel yargılarını katmadan, nesnel verilere göre olay ve olguları değerlendiren ender sosyalbilimcilerden bir tanesidir. Yazdığı eserler adeta bir alanda nasıl çalışma yapılacağını gösteren iyi birer örnektir.
Bu kitapta da aynı yöntemi izlemiştir. Ortadoğu gibi karmaşık ve hemen her gün değişen olay