Karanlık kitaplık serisinde olmasa muhtemelen okumayacağım bir kitap olurdu. Büyük bir beklentim yoktu. Ama masalsı bir anlatıma sahip olduğu için küçükte olsa ara ara heyecan yarattığını söyleyebilirim.
Kitap üç hikayeden oluşuyor.
İlk hikaye:
-VİY
İlk hikayede beni heycanlandıran yerlerden biri şuydu.
Alıntı: ...ekin tarlalarını geçeli bir saatten fazla olmasına rağmen hala önlerine bir ev çıkmamıştı. Alacakaranlık gökyüzünü tamamen kaplamıştı, sadece batı taraflarında bir kızıllık kırıntısı görüyorlardı artık.
"Lanet olsun!" dedi filozof Homa Brut. "Sanki bir yerden bir köy çıkacak gibiydi."
Hikaye içerisindeki bu nevi ilerleme gotik severlerde hayal dünyasını tetikliyor. Bir köy çıkacak mı? Köyde kimler var? Yamyam? Cadı? İnsana tehdit oluşturan diğer fantastik öğeler?
Bütün hikayeler başlı başına harika ilerlemez. İyi başlangıç yapıp, sıkıncı sonla bittiği gibi. Tam terside olabilir.
İkinci hikaye:
-İVAN KUP ALA ARİFESİ AKŞAMI
Üçüncü hikaye:
-KORKUNÇ BİR İNTİKAM
Normal başlayıp şahane bir sonla biten bir hikaye. İyi bir hikaye okumak isteyenler direk üçüncü hikaye ile başlayabilir.
Çok bizden, çok içten, çok sürükleyici, harika bir başlangıç ve müthiş bir sonu olan mükemmel bir polisiye. On tane olsa okunur arka arkaya. Polisiye seven mutlaka okusun.
Ben klasik okuyamam sıkılıyorum diyenlere harika bir başlangıç kitabi olabilecek nitelikte kesinlikle kitabın içerisinde 2 farklı hikâye var ikisinin konusu birbirinden bağımsız polisiye-dedektif türünde bir kitap olduğunu söyleyebilirim özellikle adaletle ilgili durduğu yerler çok hoşuma gitti
Felsefe dolu bir yolculuğa hazır mısınız? Gary Hayden’in @omegayayinlari’ndan çıkan “Büyük Filozofların Tuhaf Fikirleri” kitabıyla bu yolculuk çok eğlenceli!
Kitapta, ünlü filozofların sıra dışı fikirlerini kısa anekdotlarla bulacaksınız. Hem lise öğrencileri için harika bir kaynak, hem de felsefeye yeni başlayanlar için ilgi çekici bir başlangıç kitabı!
Ben de derslerde kullanabileceğim ilginç bölümleri belirledim. Evet, hâlâ keşfetmeye devam ediyorum. Gelişimin sonu yok, değil mi?
Siz de felsefeyle ilgileniyor, yeni başlıyorsanız ya da farklı fikirler arıyorsanız, bu kitabı kaçırmayın!
Huzurlu günleriniz olsun... Bugün sizlere; yazarı Makoto Sinkai, çizeri Ranmatu Kotore'nin hazırlamış oldukları "Senin Adın" adlı manganın yorumu ile geldim...
Mitsuha büyük şehir hayali kuran ve erkek olmak isteyen kasaba kızıdır... Öyleki bir sabah kendisini Tokyo'da yaşayan genç Taki'nin bedeni içerisinde bulur... Taki de taşralı kız hayatıyla baş başa kalmışken bazı geceler ruhları birbirlerinin bedenlerinde konuk olmaya başlar...
Gündelik notlarını yazıp olayı çözmeye çalışan ikilimiz geçmişte yaşanan felaketin kurtarıcıları olma yolunda ilerleyecek, tarih tekerrür etmeye hazırlanırken eğer hatalar düzeltilmezse gelecek kayıplara gebe olacaktır...
Keşfetme ve arayış hikayesinde Mitsuha ve Taki'yi zorluklar ve sırlar beklemektedir, çıktıkları bu ilginç yolda kalpleri de bağlanmaya başlamışken ikiliyi belirsiz bir gelecek beklemektedir... Peki tüm bu olaylara karşı ikilimiz hangi hamlelere karar verecek, neler yaşanacaktı?.. İlerleyen sayfalarda bu sorulara cevap bulacaksınız...
İlk kez manga okumama karşın oldukça rahat bir okuma yaptığımı; konu itibariyle de çok seveceğim bir tarzı seçtiğim için güzel bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum... İkilinin başka dünyaları keşfi, doğa olayları, gelecekleri ve karşılaşmalarıyla hem kelimeler hem çizimler, kalbe dokunuyor... Manga'lara karşı daha olumlu hissiyatlar beslemekle birlikte benim gibi ilk kez bu tarz okuyacak okurlar için harika bir seçenek olduğunu düşünüyorum... Mangasını okuduktan sonra animesini izleyerek bunu pekiştirebilirsiniz...
Okuyun efendim, teşekkürler
Senin AdınMakoto Shinkai · Gerekli Şeyler Yayıncılık · 20201,807 okunma
HİZMETÇİ
FREIDA McFADDEN
351 SAYFA
Nina Winchester zarif, manikürlü eliyle elimi sıkarak, "Aileye hoş geldin" dedi. Kibarca gülümseyip mermer hole göz gezdirdim. Burada çalışmak, yeni bir başlangıç yapmak için son şansımdı. İstediğim kılığa bürünebilirdim. Ama çok geçmeden Winchesterların sırlarının benimkinden çok daha karanlık
Kitabın bir yerinde Dr. Breuer kendine soruyor bu soruyu: Peki ben kimim?
Aslında birçok insanın dilinde dolaşan, sık sık gündeme gelen bazı sorular var: ben kimim, nereden geldim ve nereye gidiyorum? gibi.
Gerçekten cevap verebiliyor muyuz bu sorulara ya da verdiğimiz cevaplar bize ne kadar etki ediyor bilmiyorum. Mesela Dr. Breuer, birçok
Ayn Rand okumak bana ayrı bir keyif veriyor, artık eminim. Atlas Vazgeçti (Atlas Silkindi üçlemesi) ve Hayatın Kaynağı'ndan sonra okuduğum üçüncü kitabıydı, elimden geldiğince külliyatı toplamaya karar verdim.
Ayn Rand, Kerensky Devrimi ile Bolşevik Devrimi'ne tanıklık etmiş bir Rus yazar. Komünizmden ve kendi deyimiyle "Sovyet